Aile hekimliği müessesesi ülkemizde 2004 yılında uygulanmaya başlamış olup, hukuki statüsü de 5258 sayılı Kanuna dayanmaktadır. Uygulamanın başlaması ile kamu ve özel sektörde istihdam edilen birçok hekim ve yardımcı sağlık personeli, aile sağlığı merkezlerinde çalışmak üzere başvuru yapmıştır.
Uygulamanın başladığı 18 yıllık süreçte özellikle sözleşme yenileme ve sözleşme feshi konularında sağlık personelinin sıkıntılar yaşadığı ve konunun yargı merciilerine intikal ettiği görülmektedir. Kamu personeli iken sözleşmeli duruma düşen aile sağlığı merkezi çalışanlarının hukuki statüleri zayıflarken, sözleşme yapma yetkisi olan il sağlık müdürlüklerine tanınan geniş takdir yetkisi idari davaların açılmasına neden olmaktadır.
Son olarak 30 Haziran 2022 gün ve 31527 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği Danıştay nezdinde dava konusu edilmiş, Danıştay 2. Dairesince Yönetmeliğin dayandığı Kanunun 8. Maddesi Anayasaya aykırı görülerek iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmuştur.
5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 8. maddesinde;
"Yönetmelikler Madde 8- Aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının çalışma usul ve esasları; çalışılan yer, kurum ve statülerine göre öncelik sıralaması; aile hekimliği uygulamasına geçişe ve nakillere ilişkin puanlama sistemi ve sayıları; aile sağlığı merkezi olarak kullanılacak yerlerde aranacak fizikî ve teknik şartlar; meslek ilkeleri; iş tanımları; performans ve hizmet kalite standartları; hasta sevk evrakı, reçete, rapor ve diğer kullanılacak belgelerin şekli ve içeriği, kayıtların tutulması ile çalışma ve denetime ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.(13) Aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarıyla yapılacak sözleşmede yer alacak hususlar ve bu Kanunda belirlenen esaslar çerçevesinde bunlara yapılacak ödeme tutarları ile bu ücretlerden indirim oran ve şartları, sözleşmenin feshini gerektiren nedenler, Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir." kuralına yer verilmektedir."
Kanun maddesinde sözleşmenin feshini gerektiren nedenlerin Yönetmelikte düzenleneceği belirtilmekte ise de, kamu görevlisi statüsünde olan aile sağlığı merkezi çalışanlarının hak ve yükümlülüklerinin ve özellikle sözleşme feshine neden olan disiplin cezalarının kanun yerine yönetmelik ile düzenlenmesinin anayasaya aykırı olduğu Danıştay tarafından ileri sürülmüştür.
Anayasa Mahkemesi de 05.08.2022 gün ve 31914 sayılı resmi Gazetede yayımlanan kararı ile Kanunun 8. Maddesinde yer alan "sözleşmenin feshini gerektiren nedenler, " ibaresinin iptaline karar vermiştir.
Yüksek Mahkeme kararında;
" İtiraz konusu kural, aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının sözleşmelerinin feshini gerektiren nedenlerin Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceğini hüküm altına almaktadır. Kural, yaptırım konusu eylemleri belirlememek suretiyle ilgililerin hangi somut fiil ve olguya dayanılarak sözleşmelerinin feshedileceğini belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine yasal çerçevede imkân tanımamaktadır."
tespitini yaptıktan sonra;
"Bu bağlamda sağlık çalışanlarının kamu hizmetlerine girme ve çalışma haklarını sınırlayan sözleşmenin feshini gerektiren nedenlere ilişkin genel ilkeler ortaya konulup kanuni çerçeve çizilmemiş; konunun bütün ayrıntılarıyla düzenlenmesi yönetmeliğe bırakılmak suretiyle yürütmeye sınırsız, belirsiz, geniş bir düzenleme yetkisi tanınmıştır. Bu itibarla kamu hizmetlerine girme ve çalışma hakkına sınırlama getiren kuralın belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir nitelikte olmadığı ve bu yönüyle kanunilik şartını taşımadığı anlaşılmaktadır."
cümleleriyle kanunilik şartına vurgu yapmış ve son olarak da,
"Kuralda Anayasa’nın kanunla düzenlenmesini öngördüğü ve temel hakların sınırlandırılmasına ilişkin olan aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının sözleşmelerinin feshini gerektiren nedenlere ilişkin olarak genel ilkeler ortaya konulmadan, kanuni çerçeve çizilmeden, sözleşmenin feshini gerektiren durumlar genel hatlarıyla da olsa belirlenmeden, ilgili hususların tamamının düzenlenmesinin yönetmeliğe bırakılması suretiyle yürütmeye sınırsız, belirsiz, geniş bir düzenleme yetkisi tanınmıştır. Bu itibarla kural, yasama yetkisinin devredilemezliği ilkesiyle de bağdaşmamaktadır.20. Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 7., 13., 49. ve 70. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir."
Şeklindeki gerekçe ile Kanunun 8. Maddesinde yer alan sözleşme feshini gerektiren nedenler ibaresinin iptaline karar vermiştir.
Yüksek Mahkemenin iptal kararından sonra aile sağlığı merkezi çalışanlarının sözleşme feshine ilişkin kurallar, özellikle disiplin hükümleri için yasal düzenleme yapılacaktır. Sözleşmenin sona ermesine ilişkin kurallar açık ve net olarak düzenlenecek olup, anılan çalışanların hukuki statüleri artacaktır.
Ayrıca iptal kararının yayımından önce Yönetmeliğe dayalı olarak sözleşmesi fesh edilenler de bu iptal kararının gerekçesi ile idari yargıya başvurabileceği gibi devam eden davalarda karar gerekçesini sunarak davayı lehlerine çevirme imkanına sahip olabilecektir.
Av. Sadi KAYABAŞI