KAYABAŞI

İMAR DAVALARI

İMAR DAVALARI

Ülkemizde yapılaşmayı düzenleyen Kanun 3194 sayılı İmar Kanunu’dur. Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak planlar ile inşa edilecek resmi ve özel bütün yapılar bu kanuna tabidir.

İmar Kanunu uyarınca imar planları Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planı olarak iki ana başlıkta düzenlenmiştir. Nazım İmar Planı kanunda “varsa bölge planlarının mekâna ilişkin genel ilkelerine ve varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plan” olarak tanımlanmış olup, 1/2000, 1/5000, 1/10.000, 1/25.000 ve 1/50.000 ölçekli olarak hazırlanan nazım imar planları üst ölçekli planlardır.

Uygulama İmar Planı ise “tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan” şeklinde tanımlanmış olup, genellikle 1/1000 ölçekli hazırlanan ve uygulamaya esas olan planlardır.

İmar planlarına karşı her zaman dava açılabilmesi mümkün iken 14/2/2020 tarih ve 7221 sayılı Kanun’un 6. maddesiyle İmar Kanunu’nun 8. maddesine eklenen 8. fıkrayla; Kesinleşen imar planları veya parselasyon planlarına karşı kesinleşme tarihinden itibaren her halde beş yıl içinde dava açılabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenleme de tarafımızdan açılan bir davada  somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesine götürülmüş olup, Anayasa Mahkemesinin kararı beklenmektedir.

İmar planlarına dayalı olarak tesis edilen parselasyon, şuyulandırma, ifraz, tevhit, kamulaştırma vb işlemler ile birlikte de imar planlarının dava konusu edilmesi mümkündür.

İlgili Blog Yazıları
15 Nisan 2024 Pazartesi
Belediyelere yıkım yetkisi veren temel Kanun 3194 sayılı İmar Kanunu olmakla birlikte başkaca mevzuatta da yıkıma ilişkin yetkiler mevcuttur. Bunlardan biri 775 sayılı Gecekondu Kanunu olup, bu kanunda yer alan yetki kuralı Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir.775 sayılı Kanunun 18. Maddesi belediy...
16 Şubat 2024 Cuma
Maden arama ve işletme ruhsatlarının çevreye, ormana, yaban hayatına, şehir hayatına, milli parklara etkileri bulunduğundan işletme ruhsatı ile beraber ÇED Gerekli Değildir, yada ÇED Olumlu Raporu alınması zorunludur. Çevre ile ilgili gerekli izinlerin alınması halinde bile maden ruhsatları idare ma...
11 Şubat 2024 Pazar
İdarenin yapmış olduğu köprü, yol, metro, tünel gibi inşaat işleri sebebiyle inşaat alanı çevresinde bulunan kişilerin inşaat süresince ve inşaat sonrasında oluşan değer kaybı, müşteri kaybı ve kar kaybı gibi zararlarının idareden tazmin edilmesi tam yargı davası ile mümkündür.Anayasanın 125 inci ma...