KAYABAŞI

Aylıktan Kesme Cezaları 1 (Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, ...)

Aylıktan Kesme Cezaları 1 (Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, ...)
Aylıktan Kesme Cezaları 1 (Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, ...)

657 sayılı Kanunun 125. Maddesinde disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller sayılmış olup, buna göre; uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma cezaları devlet memurlarına verilecek cezalar olarak düzenlenmiştir.

Madde uyarınca verilecek üçüncü ceza aylıktan kesme cezası olup, aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

a) Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak,

b) Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek,

c) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak,

d) Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak,

e) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek,

f) Görev yeri sınırları içerisinde her hangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak,

g) (Mülga: 13/2/2011 - 6111/111 md.)

h) (Mülga: 13/2/2011 - 6111/111 md.)

ı) Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,

j) (Mülga: 13/2/2011 - 6111/111 md.)

Aylıktan kesme memurun, brüt aylığından 1/30 - 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.Bu cezanın uygulamasında gösterge ve ek göstergenin aylık maaş katsayısı ile çarpılması sonucunda bulunan tutar dikkate alınarak kesinti yapılır. Aylıktan kesme cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanır. 

Aylıktan kesme cezası uyarma ve kınama cezasına göre daha ağır bir ceza olup, aylıktan kesme cezası ile tecziye edilenler 5 yıl,  boyunca daire başkanı kadrolarına, daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üstü kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine, vali ve büyükelçi kadrolarına atanamazlar.

Aylıktan kesme cezasını gerektiren bu fiiller içinde en fazla ceza verilen bentler a, e ve ı bendi olup, bu üç fiilin  diğer bentlerde sayılan fillere göre daha fazla cezalandırıldığı görülmektedir.

" Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak," şeklinde tanımlanan fiil alıktan kesme cezasını gerektirmekte olup, şayet bu fiil kusura dayanıyorsa kınama, kasten yapılıyorsa aylıktan kesme cezasını gerektirmektedir.

Disiplin cezaları açısından da geçerli olan suç ve cezaların kanuniliği ile hukuki belirlilik ilkeleri gereğince, disiplin cezası veren kurullar ve amirlerce, disiplin cezasına konu eylem yahut eylemlerden her birinin, niteliği itibarıyla kanunun hangi maddesinde düzenlenen (varsa fıkra, bent, alt bent vb. gibi hususlar açıkça belirtilmek suretiyle) disiplin suçu ya da suçları kapsamında değerlendirildiğinin ayrı ayrı ve açık bir şekilde gösterilmesi gerekmektedir.

Zira kamu görevlilerinin, daha sonra aynı türden bir fiili işlemesi halinde tekerrür hükümleri dikkate alınarak bir derece daha ağır disiplin cezasına muhatap olabilecekleri de gözetilerek; yukarıda belirtilen zorunluluğun, salt "işlemin yargısal denetimine olanak tanıyarak" ilgililerin "bu andaki" hukuki durumu değil, "gelecekteki" hukuki durumları üzerinde de etkili sonuçlarının olacağı, bu bağlamda suç ve cezaların kanuniliği ile hukuki belirlilik ilkelerinin, cezanın muhatabı olan kamu görevlileri açısından daha bir önem taşıdığı izahtan varestedir.

Yer verilen mevzuat hükümleri ve açıklamalara göre; disiplin cezasına ilişkin işlemlerde her bir eylem için uygulanacak cezaya dayanak olan yasanın madde, fıkra, bent ve alt bentlerinin gösterilmesinin suç ve cezaların kanuniliği ile hukuki belirlilik ilkelerinin bir gereği olduğu gibi disiplin cezalarının kamu görevlilerinin "gelecekteki" hukuki durumları üzerinde de etkili hukuki sonuçları olabileceği göz önüne alındığında, bu gerekliliğe uyulmasının da zorunluluk arz ettiği anlaşılmaktadır.

Aylıktan kesme cezası sonuçları itibarıyla daha ağır olduğundan genellikle yönetici ve daire başkanı pozisyonunda olan kamu görevlilerinin görevden alınmalarına gerekçe yapılmak için tesis edilmekte, bu ceza bahane edilerek yöneticilik/daire başkanlığı görevleri sona erdirilmektedir.

Danıştay "kasıt" unsurunun varlığının kabulü için, eylemin fail tarafından bilerek ve istenilerek işlenmiş olması ve ayrıca failin eylemin sonuçlarını bilmesi (öngörmesi) ve istemesi gerektiğini aramaktadır. (12. Daire, 2017/2607)

Tarafımızdan açılan davada birkaç ayrı isnad ile cezalandırılan müvekkilimiz hakkında;

"Uyuşmazlığa konu olayda ise, davacının aylıktan kesme cezası ile tecziye edilmesine ilişkin olarak disiplin kurulunca tesis olunan dava konusu işlemde davacıya atfedilen muhtelif eylemlerden hangilerinin 657 sayılı Kanun'un 125/C maddesinin (a) ve (d) alt bentleri kapsamında değerlendirildiğine ve cezanın tevhiden mi yoksa ayrı ayrı mı verilmiş olduğunun belirtilmemiş olması, suç ve cezaların kanuniliği ve hukuki belirlilik ilkeleriyle bağdaşmadığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır." şeklindeki gerekçe ile aylıktan kesme cezasının iptaline karar verilmiştir. (Bursa 2. İdare Mahkemesi, 2020/395)

Sonuç olarak, maddenin a bendi "kasıtlı olarak"  yapılan eylemleri cezalandırmakta olup,  kasıt unsurunun ispatı kolay olmadığından ve kasıt unsurunun yokluğu halinde ceza tayin edilemeyeceğinden idarece tesis edilen aylıktan kesme cezalarına karşı idari yargı merciilerine başvurulması halinde cezanın iptali yoluna gidilebilecektir. 


Av. Sadi KAYABAŞI


Paylaş:
Son Blog Yazıları
25 Eylül 2024 Çarşamba
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile 5434 sayılı Emekli SandığıKanunu'nun bazı maddeleri yürürlükten kaldırılmış, kamu tüzel kişiliğine sahip Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı, hiç bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanun'un yürürlük tarihi itibarıyla görevleri ile birlikte, 1. maddeye dayan...
23 Eylül 2024 Pazartesi
6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkında Kanun'un 37. maddesinde:"Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir./Hususi kanunlarındaödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göreyapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde öden...
16 Eylül 2024 Pazartesi
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 3-e bendinde: "Katılımcı: OSB’lerde, bir işletmeninkurulması için parsel tahsisi veya satışı yapılanlar ile maliki bulunduğu parselde üretimde bulunan veyabulunmayı taahhüt eden ve bu Kanunun amacına uygun faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişi ile f...