2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde; İdari dava türleri, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı açılan iptal davaları; idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları; kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı açılan davalar olarak sayılmış; idari yargının idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimini yapmakla görevli olduğu kurala bağlanmıştır.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 5.maddesinin (a) bendinde ise, Vergi Mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derece Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışındaki iptal ve tam yargı davalarını çözümlemek idare mahkemelerinin görevleri arasında sayılmıştır.
İdare, idare hukuku alanında kamu gücüne dayalı olarak resen ve tek yanlı irade açıklaması sonucu tesis etmiş olduğu işlemlere, hukuk alanında yeni durumlar oluşturmasıyla idari işlem kimliği kazandırmakta ve kural olarak bu işlemler özel yasal düzenlemeler dışında, idari yargı denetimine tabi bulunmaktadır.
Sözleşmesi fesh edilen daimi orman işçilerinin daha sonra fesih sebebinin ortadan kalması üzerine yeniden ise iade talebiyle yaptıkları başvuru üzerine Orman Genel Müdürlüğü Personel Dairesi Başkanlığı tarafından tesis edilen işlem idari bir işlem olup,, bu işlemin iptali istemiyle idari yargıda dava açılacaktır.
Ankara 15. İdare Mahkemesinin görevlilik kararı bu şekilde olduğu gibi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının UY-2024/13468 sayılı kararı da aynı yönde olup görev uyuşmazlığı çıkarılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Sonuç olarak daimi orman işçileri her ne kadar 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında düzenlenen iş sözleşmesi kapsamında çalışmakta ise de sözleşmenin feshedilmesinden ve taraflar arasındaki iş ilişkisinin sona ermesinden sonra yaptığı işe iade başvurusunun reddedilmesine ilişkin işlem, kamu gücüne dayalı olarak re’sen ve tek yanlı irade açıklaması sonucu tesis edilen idari işlem olup, bu işleme karşı açılan davanın görüm ve çözümünün idarî yargıya ait olduğu kuşkusuzdur.
Av. Sadi KAYABAŞI