KAYABAŞI

Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezaları 3

Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezaları 3
Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezaları 3

657 sayılı Kanunun 125. Maddesinde disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller sayılmış olup, buna göre; uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma cezaları devlet memurlarına verilecek cezalar olarak düzenlenmiştir.

Madde uyarınca verilecek dördüncü ceza kademe ilerlemesinin durdurulması cezası olup, bu cezayı  gerektiren fiil ve haller şunlardır:

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

a) Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,

b) Özürsüz ve kesintisiz 3 - 9 gün göreve gelmemek,

c) Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak,

d) Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak. 

e) Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak,

f) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek,

g) (Mülga:17/9/2004 - 5234/33 md.)

h) Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,

ı) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak,

j) Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,

k) Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,

l) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,

m) Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek,

n) Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,

o) Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.

Kademe ilerlemesinin durdurulması fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 - 3 yıl durdurulmasıdır. 

Özellikle TSK ve EGM de görev yapan rütbeli personel için durdurma cezaları terfiler yönüyle önem arz etmekte olup, bu konuya ilişkin ayrıca değinilecektir. 

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, devlet memurluğundan çıkarma cezasından sonra en ağır ceza olup, bu cezayı gerektiren fiiller de diğer ceza türlerine göre nispeten daha ağırdır. 

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren bu fiiller içinde en fazla ceza verilen bentlerden biri de  "Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek" bendi olup, bu fiil nedeniyle birçok davanın açıldığı görülmektedir.Özellikle önceleri BİMER, sonraları ise CİMER'e yapılan başvurular sonucu sık sık ceza tayin edildiği görülmekte olup, tipiklik şartına uymayan ifadeler nedeniyle verilen cezalar idari yargı merciilerince iptal edilmektedir. 

" Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek," şeklinde tanımlanan fiil aynı zamanda hakaret ve tehdit yönüyle TCK kapsamında da suç teşkil ettiğinden, şayet varsa ceza yargılamasının da dikkate alınması gerekmektedir.

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi için kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler. 

"Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir fiilin tanımının yapılması ve yasanın hangi tür fiilleri suç sayarak yasakladığının hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Sözü edilen suç tanımlaması yapıldıktan sonra, suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan fiili gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulması ve tesis edilen işlemde disiplin cezasının yasal dayanağının belirtilmesi zorunludur. Söz konusu fiil, mevzuatta öngörülen tanıma uymuyorsa verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olacağı açıktır.

Uygulamada maalesef amir konumunda olan personelin kendilerine izafe edilen her tülü söz ve eylemi hakaret yada tehdit olarak algılamaları nedeniyle kişisel tatmin amacıyla bu cezanın tesis edildiği sıkça görülmektedir.Yukarıda vurgulandığı üzere kurumda yaşanan sıkıntıların da CİMER'e yazılması halinde de bu yazılar hakaret kabul edilebilmekte ve ceza tayin  edilmektedir. 

Tarafımızdan açılan davada bu isnad ile cezalandırılan müvekkilimiz hakkında;

"..., dava konusu disiplin cezasının, davacının, 17.05.2021 tarihli CİMER başvurusundaki ifadeleri nedeniyle verildiği ve somut olayda davacının amirine veya mahiyetindekilere yönelmiş bir fiil veya hareketinin bulunmadığı, bu nedenle disiplin cezasına konu ifadelerinin, Kanunda "Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak" şeklinde tanımlanan disiplin suçu ile örtüşmediği, diğer bir ifade ile, söz konusu fiilin, anılan Kanun hükmündeki suç tanımına uymadığı, somut olayda bu fiil bakımından disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, anlaşıldığından, davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/D-(d) maddesi gereği "İki yıl süre ile kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır." şeklindeki gerekçe ile aylıktan kesme cezasının iptaline karar verilmiştir. (İzmir 7. İdare Mahkemesi, 2022/530)

Sonuç olarak, maddenin l bendi "hakaret ve tehdit"  fiilini  cezalandırmakta olup,  bu iki fiilin TCK uyarınca suç olması bir yana adli soruşturma bulunmayan hallerde hakaret ve tehdit içeren cümlelerin doğru yorumu ile sonuca varılacağından sakat yorum ile idarece tesis edilen disiplin cezalarına karşı idari yargı merciilerine başvurulması halinde cezanın iptali yoluna gidilebilecektir. 


Av. Sadi KAYABAŞI

Paylaş:
Son Blog Yazıları
6 Ekim 2024 Pazar
2021 yılında 7318 sayılı Kanun ile Petrol Piyasası Kanunu’nun “idari yaptırımlar” başlıklı 20. maddesine eklenen (g) bendi üzerine petrol piyasası faaliyetleri ile VUK’ta düzenlenen vergi kaçakçılığı suçu arasında bağlantı kurulmuştur. İlgili düzenlemeye göre bazı vergi kaçakçılığı suçlarının işlend...
25 Eylül 2024 Çarşamba
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile 5434 sayılı Emekli SandığıKanunu'nun bazı maddeleri yürürlükten kaldırılmış, kamu tüzel kişiliğine sahip Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı, hiç bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanun'un yürürlük tarihi itibarıyla görevleri ile birlikte, 1. maddeye dayan...
23 Eylül 2024 Pazartesi
6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkında Kanun'un 37. maddesinde:"Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir./Hususi kanunlarındaödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göreyapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde öden...