KAYABAŞI

Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezaları 4

Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezaları 4
Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezaları 4

657 sayılı Kanunun 125. Maddesinde disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller sayılmış olup, buna göre; uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma cezaları devlet memurlarına verilecek cezalar olarak düzenlenmiştir.

Madde uyarınca verilecek dördüncü ceza kademe ilerlemesinin durdurulması cezası olup, bu cezayı  gerektiren fiil ve haller şunlardır:

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

a) Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,

b) Özürsüz ve kesintisiz 3 - 9 gün göreve gelmemek,

c) Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak,

d) Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak. 

e) Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak,

f) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek,

g) (Mülga:17/9/2004 - 5234/33 md.)

h) Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,

ı) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak,

j) Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,

k) Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,

l) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,

m) Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek,

n) Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,

o) Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.

Kademe ilerlemesinin durdurulması fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 - 3 yıl durdurulmasıdır. 

Özellikle TSK ve EGM de görev yapan rütbeli personel için durdurma cezaları terfiler yönüyle önem arz etmekte olup, bu konuya ilişkin ayrıca değinilecektir. 

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, devlet memurluğundan çıkarma cezasından sonra en ağır ceza olup, bu cezayı gerektiren fiiller de diğer ceza türlerine göre nispeten daha ağırdır. 

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren bu fiiller içinde en fazla ceza verilen bentlerden biri de  "h) Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak," bendi olup, bu fiil nedeniyle birçok davanın açıldığı görülmektedir. Hem ticaret yapma nedeniyle hem de gelir getirici faaliyet nedeniyle ceza verilmekte ise de, her olayın kendi hukuki çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği açıktır. 

" Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak, " şeklinde tanımlanan fiil Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununu da ilgilendirdiğinden isnadın dar olarak değil, geniş olarak yorumlanması gerektiği kuşkusuzdur.  

Bu kapsamda Danıştay (12. Daire, 2022/3538)  limited şirket ortaklığını ticaret olarak saymamakta, bu nedenle disiplin cezası verilemeyeceğini vurgulamaktadır. Keza anonim şirkette kurucu ortak sıfatının da bu madde kapsamında sayılmayacağı başka bir kararda vurgulanmaktadır. (Danıştay 1. Dairesi, E.1991/77) Limited şirkette şirket müdürlüğü ise yasak kapsamında olup, verilen ceza hukuka uygun  bulunmuştur. (Danıştay 8. Daire, E.1997/2509) 

Babasının adına kayıtlı aracı ticari otoyu işleten polis memuruna verilen ceza, bu hallerin Türk Ticaret kanunu kapsamında tacir ve esnaf tanımına uymadığından bahisle iptal edilmiştir. (10. Daire, 1987/178) 

Keza, işyerine %50 ortak olan davacının sözleşmeye attığı imzanın gelir ve gidere ortak olduğu anlamına geldiği kabul edilerek verilen ceza hukuka uygun bulunmuştur. (Danıştay 12 Daire, 2011/8708) 

Sonuç olarak, hem ticaret yapmak hem de gelir getirici faaliyete bulunmak yoruma dayalı olduğu gibi somut tespit isteyen hususlar olduğundan isnad edilen eylemin niteliği dikkate alınarak ceza verme yoluna gidilmesi gerekmekte olup,  eylemin dar yorumlanması halinde idari yargı merciilerine başvurulması halinde cezanın iptali yoluna gidilebilecektir. 


Av. Sadi KAYABAŞI

Paylaş:
Son Blog Yazıları
6 Ekim 2024 Pazar
2021 yılında 7318 sayılı Kanun ile Petrol Piyasası Kanunu’nun “idari yaptırımlar” başlıklı 20. maddesine eklenen (g) bendi üzerine petrol piyasası faaliyetleri ile VUK’ta düzenlenen vergi kaçakçılığı suçu arasında bağlantı kurulmuştur. İlgili düzenlemeye göre bazı vergi kaçakçılığı suçlarının işlend...
25 Eylül 2024 Çarşamba
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile 5434 sayılı Emekli SandığıKanunu'nun bazı maddeleri yürürlükten kaldırılmış, kamu tüzel kişiliğine sahip Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı, hiç bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanun'un yürürlük tarihi itibarıyla görevleri ile birlikte, 1. maddeye dayan...
23 Eylül 2024 Pazartesi
6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkında Kanun'un 37. maddesinde:"Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir./Hususi kanunlarındaödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göreyapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde öden...