Maden arama ve işletme ruhsatlarının çevreye, ormana, yaban hayatına, şehir hayatına, milli parklara etkileri bulunduğundan işletme ruhsatı ile beraber ÇED Gerekli Değildir, yada ÇED Olumlu Raporu alınması zorunludur. Çevre ile ilgili gerekli izinlerin alınması halinde bile maden ruhsatları idare mahkemelerince iptal edilebilmektedir.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 1. maddesinde; kanunun amacının, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak olduğu, 10. maddesinde gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmelerin, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlü oldukları, Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemeyeceği, proje için yatırıma başlanamayacağı ve ihale edilemeyeceği, petrol, jeotermal kaynaklar ve maden arama faaliyetleri, Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamı dışında olduğu, Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeler ve Stratejik Çevresel Değerlendirmeye tâbi plân ve programlar ve konuya ilişkin usûl ve esasların Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirleneceği kurala bağlanmıştır.
17.07.2008 tarih ve 26939 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Çevresel Etki Değerlendirilmesi olumlu veya olumsuz raporu alınabilmesi için gerekli koşullar belirlenmiş olup; Yönetmeliğin 5. maddesinde ÇED olumlu ya da olumsuz kararı verme yetkisinin Çevre Bakanlığında olduğu, 6. maddesinde Bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek ve tüzel kişiler; Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeler için; Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu, Seçme Eleme Kriterlerine tabi projeler için proje tanıtım dosyası hazırlamak, ilgili makamlara sunmak ve projelerini verilen karara göre gerçekleştirmekle yükümlü oldukları belirtilmiş, aynı Yönetmelikte "5.000 m3/yıl ve üzeri kapasiteli blok ve parça mermer, dekoratif amaçlı taşların çıkartılması, işlenmesi ve yıllık 250.000 m2 ve üzeri kapasiteli mermer kesme, işleme ve sayalama tesisleri" Yönetmeliğe EK-II olan Seçme Eleme Kriterlerine Tabi Projeler Listesinde yer almıştır.
Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin amacı gerçek ve tüzel kişilerin gerçekleştirmeyi planladıkları, yönetmelik kapsamına giren faaliyetlerinin çevre üzerinde yapabilecekleri bütün etkilerin belirlenerek, değerlendirilmesi ve tespit edilen olumsuz etkilerin önlenmesine yöneliktir. Anılan yönetmelik; gerçek ve tüzel kişilerin gerçekleştirmeyi planladıkları, faaliyetlerin tespit edilen olumsuz etkilerinin önlenmesi için gerçekleştirilecek Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde uygulanacak idari ve teknik usul ve esasları düzenlemiştir.Bu kapsamdaki faaliyetler için tüm idari ve teknik usul ve esaslar yerine getirildikten sonra çevresel etkileri önemli görülenler için alınacak "ÇED Olumlu Görüşü" üzere faaliyete başlanacaktır.
Öte yandan, madencilik faaliyeti için gereken izinler Maden Kanununun 7. Maddesinde düzenlenmiş olup, arama ve işletme ruhsatı için gereken izinler detaylı anlatılmaktadır.
Çevre Kanunu uyarınca alınması gerekli izinler alınsa dahi, madencilik faaliyetinin çevreye, ormana, yaban hayatına, maden sahasının yakınında bulunan yerleşim yerine olumsuz bir etkisi olması halinde ruhsat iptali için dava açılabilecektir.Bu davalarda idari yargı merciileri bu davalarda ruhsatın etkilerini tespit etmek için mahallinde keşif yaparak bilirkişi raporu ile karar vermektedir.Son yıllarda Danıştayın bilirkişi seçimi ve detayı konusunda usulden bozma kararları verdiği görülmektedir.
Danıştay 8 Dairesi 2020/6859 sayılı kararında;
"Bu nedenle temyiz incelemesinde Dairemizce eksik inceleme ile bozulmasına karar verilen işbu dosyada, İdare Mahkemesince bozma üzerine yeniden yapılacak incelemede, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak içlerinde orman, jeoloji, çevre, maden mühendisinin yer aldığı bir heyetle işletme ruhsatı kapsamında yapılacak faaliyetin konumu ve üretim şekli gereği ormana ve köyün içme ve kullanma suyu olarak kullandığı kaynaklara etkisi ile çevredeki yerleşim birimlerine mesafesi ölçülerek yerleşim birimlerine etkisi ve faaliyetin çevreye ve insan sağlığına etkisinin incelenmesi gerektiği, aynı zamanda ormanlık alanda verilen iznin (pasa izninin uçurum olduğu belirtildiğinden) bölgedeki yerleşim birimleri ve diğer canlı yaşamı açısından bir tehdit oluşturup oluşturmayacağı, ormanlık alanda ruhsat sahibi şirkete verilen iznin (pasa izninin) varsa bölgedeki yaban hayatına bir zararı olup olmayacağı, yönlerinden yeniden bir inceleme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. " gerekçesiyle raporu yeterli görmeyerek daha detaylı bir rapor alınması gerektiği üzerinde durmuştur.
Bir başka dosyada ise bilirkişi raporuna rağmen öncelikle ruhsat sürecinin tamamlanması gerektiği, ÇED sürecinin daha sonra dikkkate alınası gerektiği üzerinde durulmuştur.
Danıştay 8. Dairesinin 2015/11523 sayılı kararında;
"Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin incelenmesinden, 3213 sayılı Kanun çerçevesinde maden üretim faaliyetlerinde bulunulabilmesi için ilgililer tarafından önce maden işletme ruhsatının alınması gerektiği, ancak maden işletme ruhsatının maden üretimi yapılabilmesi için yeterli olmadığı, ilgililerin maden işletme izni olmadan üretim yapamayacakları, maden işletme izninin alınabilmesi için de maden işletme ruhsatının alınmasından sonra 3213 sayılı Kanun'un 7. maddesi kapsamında alınması gerekli izinlerin ve bu kapsamda "ÇED Gerekli Değildir" veya "ÇED Olumlu" belgelerinin alınması gerektiği anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince, maden işletme izninin alınabilmesi için maden işletme ruhsatının alınmasından sonra 3213 sayılı Kanun'un 7. maddesi kapsamında başlayacak olan Çevresel Etki Değerlendirme sürecinin işletilmediğinden bahisle dava konusu işletme ruhsatının iptaline karar verilmiş ise de,3213 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca işletme ruhsatı olmadan Çevresel Etki Değerlendirme sürecinin başlatılamayacağı açık olduğundan İdare Mahkemesinin bu kararında hukuki isabet bulunmamaktadır." gerekçesiyle rapora dayalı idare mahkemesi kararı bozulmuştur.
Maden arama ve işletme ruhsatlarının çevreye, orman, yerleşim yerine ve yaban hayatına etkilerinin olması kaçınılmaz olduğu gibi ÇED sürecine rağmen olumsuz etkilerin fazla olması halinde ruhsat iptali için idari yargıda dava açılabilecektir. Bu şekilde açılan davalar sonucu birçok maden ruhsatı iptal edilmiş olup, çevresel etkileri nedeniyle anayasal koruma altında olan madencilik faaliyetlerinin yapılamaması da ayrı bir tartışma konusudur.
Av. Sadi KAYABAŞI