Taşrada sıkıntı yaşanmamakla birlikte, özellikle İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerde mezarlık yeri tahsisi konusunda sıkıntılar yaşanabildiği gibi zaman zaman bu taleplerin reddi üzerine dava da açılabilmektedir. Mezarlık yeri konusunda belediyelerin takdir yetkisi bulunmakla birlikte, bu yetkinin de sınırsız olmadığı, aksine kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olduğu tartışmasızdır.
1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 211.maddesinde, "Mezarlık ittihaz olunan yerlerden başka yerlere ölü defni memnudur. Fevkalade hallerde ve sıhhi mahzur mevcut olmadığı takdirde Cumhurbaşkanı karariyle muayyen ve malüm mezarlıklar haricinde ölü defnine müsaade edilir.", 223.maddesinde, "Mezarlıklarda her mezara bir ölü defnolunurve mezarlıkların mebni olduğu arazinin tabiatına nazaran tayin olunacak zaman mürur etmeden aynı mahalde ikinci bir ölünün defnine ruhsat verilmez. Bu müddet beş seneden aşağı olmaz. Mezarlıkların vüs'ati müsait olan mahallerde münasip bir mahal ayrılarak isteyenlere aile mezarlığı olarak satılması caizdir." hükmü yer almıştır.
09/08/1931 tarihli 1868 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Belediye Mezarlıkları Nizamnamesinin 20.maddesinde, "Umumi mezarlıklar dahilindeki mezarlıklar üç sınıfa ayrılır: A-Birinci sınıf mezarlar: Aile metfenleridir. Bunlar, belediyece tayin edilecek bir bedel mukabilinde en çok (3x4) = 12 metne murabbaı olmak üzere daimi surette temin olunmuş mahallerdir ki doğrudan doğruya o aile efradına intikal eder. İhtiyaç halinde bir aileye bunlardan birden fazlası verilebilir. Bu gibi mahallerin sahipleri ayrılan kısmın etrafını muntazam surette çevirmeğe, yer altında lahit yaptırmağa mecburdurlar. Üzerine taştan ve saireden tezyinat ve tesisat yaptırabilirler. B-İkinci sınıf mezarlar: Şahsa mahsus metfenlerdir. Bunlar belediyece tayin olunacak bir bedel mukabilinde daimi surette temin olunmuş mahallerdir. Sahipleri mezarın etrafında parmaklık yapmak, taş dikmek lahit yaptırmak hakkına malik olurlar.Bu gibi mahallerin ebadı (3 X 1,50) = 4,50 metre murabbaıdır. Her belediye meclisi satılacak birinci ve ikinci sınıf mezarlara alt bedeller hakkında bir tarife tanzim edecektir.
C-Üçüncü sınıf mezarlar: Bu mezarlar parasızdır ve mezarlıktaki adacıklar içerisinde evvelce tayin edilen muntazam bir sıra dahilinde birbirini takip eder ve ölüler sıra ile gömülür.", 21.maddesinde, "Birinci sınıf mezarlar mezarlıkta en geniş yol üzerinde, ikinci sınıf mezarlar ikinci derecede yollar,üçüncü sınıf mezarlar da bunların haricindeki yollar üzerinde bulunur.", 22.maddesinde, "Üçüncü sınıf mezarlardaki cesetlerin kemik ve bakıyesi toprağın tabiatına göre sıhhiye memurlarınınverecekleri raporlara istinat etmek ve beş seneden az olmamak üzere belediye meclisince tesbit edilecek bir müddet geçtikten sonra sureti mahsusada hazırlanan umumi bir mahalle nakiliye defnolunarak boş kalan mezara sıra geldiği zaman yeniden cenaze gömülebilir." hükmü düzenlenmiştir.
19/01/2010 tarihli 27467 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Mezarlık Yerlerinin İnşaası İle Cenaze Nakil Ve Defin İşlemleri Hakkında Yönetmeliğin 8.maddesinde; "(1)Umumî mezarlıkların mülkiyeti belediye bulunan yerlerde belediyelere, köylerde ise köy tüzel kişiliklerine aittir. Bu yerler satılamaz ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile iktisap edilemez.(2)Mezarlıklar ve şehitlikler ile mezarlar bozulamaz, tahrip edilemez ve kirletilemez. Bu yerler imar mevzuatı ile veya başka herhangi bir şekilde park, bahçe, meydan, otopark, çocuk parkı, yeşil alan gibi sahalar olarak ayrılamaz ve asli gayesi dışında hiçbir amaç için kullanılamaz. Yol geçme zorunluluğu bulunduğu İçişleri Bakanlığınca kabul edilen mezarlıklar veya bölümleri bu hükmün dışındadır. Mezarlık vasfı taşımayan mevcut mezarlıklar da mezarlık dışında başka hiç bir amaç için kullanılamaz.
(3)Belediye tarafından mezar sahiplerine; bedel karşılığı alınan mezarların kullanım hakkının satın alan kişiye ait olduğunu, kullanım tahsisini varislerine devredilebileceğini ve bu mezar yerine yapılacak mükerrer defnin ancak varislerinin uygun göreceği kişilere ait olabileceğini belirtir, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-4’teki belge verilir. Mezar Yeri Kullanım Tahsis Belgesi verilirken başvuru sahiplerinin beyanı esas alınır ve işlemlerin tamamlanması sürecinde başvuru sahiplerinden nüfus kayıt örneği, nüfus cüzdanı sureti veya kimlik bilgilerine ilişkin başkaca bir belge talep edilmez.Belediyeler vermiş oldukları mezar yeri kullanım tahsis belgeleriyle ilgili bilgileri elektronik ortamda kayıt altında tutmakla yükümlüdürler. Cenazenin defin işlemleri sırasında daha önce mezar yeri kullanım tahsis belgesi almış olan cenaze yakınlarından bu belgeyi belediyeye yeniden ibraz etmeleri istenmez. Bu durumda cenaze yakınlarının mezar yeri kullanım tahsisi belgesinde belirtilen T.C. kimlik numarasını beyan etmeleri yeterlidir. Mezar sahipleri sahip oldukları arazi sınırları haricinde merdiven, basamak veya bunlara benzer şeyler yapamazlar. Belediye tarafından uygun görülmesi halinde mezarlıkta çeşme veya hayrat yaptırmak isteyen kişiler taleplerini, T.C. kimlik numaraları ve iletişim bilgilerini beyan ettikleri bir dilekçe ile ilgili belediyeye bildirebilirler. Bu başvuru dilekçesi dışında başvuru sahiplerinden kimlik bilgilerine ilişkin ayrıca bir belge istenmez.4)Talep edilmesi durumunda mezarlığın uygun bir yerinde diğer din mensupları için, mezar adası tahsis edilebilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Yine aynı Yönetmeliğin, Mezarlıkların İç Planı başlıklı 12.maddesinin 1.fıkrasının (g) bendinde; "Mezarlar, mezarlıktaki adacıklar içinde ve muntazam hatlar üzerinde sıralanır ve mezarlara birbirini takip eden bir sıra numarası verilir" düzenlemesine, 14. maddesinde; "Mezarların büyüklüğü 1/7/1931 tarihli ve 11410 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Mezarlıklar Hakkındaki Nizamnameye uygun olarak yapılır. Mezarların ebatları ile ilgili olarak) Bir mezarın uzunluğunun 2 metre, eninin 80 santimetre, derinliğinin en az 1.5 metre olması,b) Hazır beton mezarların cenaze defninden sonra koku çıkışını önlemek için üzerleri en az 60 santimetre toprakla örtülebilecek şekilde inşa edilmesi,c) İki mezarın yan yana aralığı, baş ve ayak taraflarından birbirine mesafesi, küçük ve muntazam bir yol teşkil etmek üzere 50 santimetre olması,d) Yedi yaşına kadar olan çocuklara mahsus mezarların aynı ada içerisinde 1 metre uzunluğunda, 50 santimetre eninde ve en az 1.5 metre derinliğinde olması gerekir." düzenlemesine, 41. maddesinin 1. fıkrasında, "Belediye sınırları içindeki mezarlıklardan başka bir mezarlığa nakil amacıyla cenaze çıkarılabilmesi için, belediye tabibinin, bulunmaması halinde hükümet tabibinin uygun görüşü alındıktan sonra belediyeden izin alınması gereklidir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Aktarılan mevzuat ile boş mezar yeri tahsis etme konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olmakla birlikte, bu yetkinin kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği açıktır.
Bir başka anlatımla, idareye tanınan takdir yetkisinin kullanılmasında, kamu hizmeti/gereklerinden ve kamu yararından uzaklaşılması, idari faaliyetlerin özensiz yürütülmesine ve yasal nedenlere dayanmayan bir nitelik kazanmasına sebep olabilecektir. Bu bakımdan, keyfi uygulamalara neden olmamak için, idarenin teklif ve değerlendirme yetkisine sahip olduğu alanda yapılan işlemlerde hukuken geçerli sebeplerin bulunması gerekmektedir.
Nitekim, oğlunun yanına defnedilmek amacıyla mezar yeri tahsisi isteyen davacının bu talebinin reddi üzerine açılan davada İstanbul 14. İdare Mahkemenin 2025/1482 sayılı kararında;
Uyuşmazlıkta; davacının 08.08.2022 tarihinde vefat eden ve 09.08.2022 tarihinde .............. Mezarlığı'na defnedilen oğlunun kabri yanında bulunan boş mezar yerinin adına tahsis edilmesi talebiyle yaptığı başvurusunun, ........... Mezarlığı'nın doluluk kapasitesi nedeniyle tedbirler kapsamında tahsis yapılamayacağı gerekçesiyle reddedildiği görülmekte ise de, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile somut olay birlikte değerlendirildiğinde; mezar yeri tahsisi konusunda idarenin takdir yetkisi bulunmakla birlikte, bu yetkinin mutlak olmayıp, kamu yararı, hizmet gerekleri ve eşitlik ilkesi gözetilerek ölçülü, somut ve denetime elverişli şekilde kullanılması gerektiği, bu anlamda idarenin tesis ettiği dava konusu işlemde, mezarlığın hangi tarihli kapasite raporuna göre hangi oranda dolu olduğu, ilgili boş yerin neden tahsise uygun olmadığı, davacının oğluna tahsis edilen yer ile yanındaki boş yere ilişkin tahsisi engelleyecek fiili veya teknik bir engelin bulunup bulunmadığı yönünde hiç bir açıklama yapılmadığı, mezarlığın yapısından kaynaklanan bir kısıtlamanın da ileri sürülmediği, böylelikle belirlilikten uzak soyut nitelikteki gerekçenin davacının başvurusunu karşılamaya elverişli olmadığı, ölüm olgusu ve defin işlemlerinin, toplumun kültürel ve manevi değerleri bakımından son derece hassas niteliğinin olduğu, ölünün yakınlarının aile düzenine ilişkin makul taleplerinin kamu yararıyla açıkça çelişmediği sürece idare tarafından özenle değerlendirilmesi gerektiği, davacının mezar tahsis talebinin mezarlığın bütünlüğüne, üçüncü kişilerin hakkına veya kamu düzenine zarar verecek nitelikle olmayıp, vefat ettiğinde oğlunun yanında boş bulunan mezar yerine defnedilme isteğine ilişkin haklı bir istek olduğu anlaşılmakla, talebin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır" cümleleriyle yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir.
Özellikle büyükşehirlerde artık ekonomik bir değer olan mezarlık yerlerinin tahsisi konusunda idarenin takdir yetkisi bulunsa da bu yetki kullanılırken aile yakınlarının makul taleplerinin de gözetilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Yaşarken birlikte olan aile üyelerinin vefat ettiklerinde de aynı yere defnedilmelerini istemelerinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığı gibi bu talebin karşılanması hususunda kamu yararına aykırı bir durum da bulunmadığından, bu tarz taleplerin mahkemeye intikal ettirilmeden çözümlenmesi ölüm acısı yaşayan aile üyelerinin de menfaatine olacaktır.
Av. Sadi KAYABAŞI