KAYABAŞI

Profesör Kadrosuna Atanma İçin Gelir Getirici Faaliyette Bulunmama Şartı

Profesör Kadrosuna Atanma İçin Gelir Getirici Faaliyette Bulunmama Şartı
Profesör Kadrosuna Atanma İçin Gelir Getirici Faaliyette Bulunmama Şartı

Profesörlüğe yükselme ve atamaya ilişkin usul ve esaslar 2547 sayılı Kanun'un 26. maddesinde belirlenmiştir. Anılan maddenin (a) numaralı fıkrasında profesörlüğe yükselerek atanmak için doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl süreyle açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmış olmak ve ilgili bilim alanında özgün yayınlar veya çalışmalar yapmış olmak gerektiği düzenlenmiştir.  Fıkrada, bu asgari şartların yanında üniversitelerin Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak ve bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak objektif ve denetlenebilir nitelikte ek şartlar getirebileceği belirtilmiştir.

Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği'nin "Profesör Kadrolarına Atanma" başlıklı Dördüncü kısmında;

" Profesör kadrolarına atanabilmek için doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmış olmak, kendi bilim alanında uluslararası düzeyde orijinal eserler vermiş olmak ve uygulama alanı bulunan dallarda uygulamaya yönelik çalışmalarda bulunması gereklidir." kuralına  yer verilmiş, 13. Maddede  açık bulunan profesör kadrolarının Resmî Gazete’de ilan edileceği, 14. Maddede başvurunun nasıl yapılacağı düzenlenmiş, 15. Maddede ise en az beş profesör tarafından rapor hazırlanacağı, akabinde de " Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun dosya inceleme raporlarını göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör tarafından atama yapılır." kuralına yer verilmiştir.

Profesör kadrosuna atanma için aranan şartlar kanun ve yönetmelikte düzenlenmiş olup, bunlar dışında münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak ve bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da gözönünde bulundurarak objektif ve denetlenebilir nitelikte ek şartlar getirebileceği kurala bağlanmıştır.

Bireysel başvuruya konu olayda, profesör kadrosu için gelir getirici faaliyette bulunmama şartı da getirilmiş olup, Yüksek Mahkeme bu şartın  özel hayata saygı ilkesini ihlal ettiği sonucuna varmıştır. 

Tıp öğretim elemanlarının serbest mesleki faaliyetlerini sonlandırmasını öngören 2547 sayılı Kanun'un geçici 64. maddesi Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir. İptal kararı sonrası anılan faaliyetlerin sonlandırılmasına yönelik başka bir kanuni düzenleme de yapılmamıştır.

 Yüksek Mahkeme profesörlüğe yükselme ve atama için beş yıl süreyle gelir getirici herhangi bir mesleki etkinlikte bulunmama şartı nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği kanaatine ulaşmıştır.Kararda;

"50. Profesörlüğe yükselme ve atamaya ilişkin usul ve esaslar 2547 sayılı Kanun'un 26. maddesinde belirlenmiştir. Anılan maddenin (a) numaralı fıkrasında profesörlüğe yükselerek atanmak için doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl süreyle açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmış olmak ve ilgili bilim alanında özgün yayınlar veya çalışmalar yapmış olmak gerektiği düzenlenmiştir. Fıkrada, bu asgari şartların yanında üniversitelerin Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak ve bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak objektif ve denetlenebilir nitelikte ek şartlar getirebileceği belirtilmiştir.

51. Üniversite, öğretim üyesi alım ilanına çıkmış ve anılan maddeye dayanarak ek şart getirmiştir. Ek şart uyarınca ataması yapılacak olanların hâlihazırda (kurum dışında eğitim öğretim ve araştırma etkinlikleri hariç) gelir getirici herhangi bir mesleki etkinlikte bulunmamaları ve beş yıl süreyle bu tür faaliyetlerde bulunmayacaklarını taahhüt etmeleri gerekmektedir.

52. 2547 sayılı Kanun'un 26. maddesinin (a) numaralı fıkrasında “münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte” ibareleriyle üniversitelere oldukça sınırlı bir takdir yetkisi tanındığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda profesörlüğe atama için getirilebilecek ek şartların bilimsel kaliteyi artırma kapsamında sayılabilecek bilimsel ve akademik yayın, bilimsel araştırma veya diğer akademik faaliyetlere yönelik olabileceği söylenebilir. Anılan Kanun hükmündeki sınırlı takdir yetkisi gözetildiğinde gelir getirici mesleki etkinlikte bulunmamaya ilişkin düzenlemenin bilimsel kaliteyi artırma amacına uygun ve elverişli bir ek şart olduğunun ortaya konulamadığı görülmüştür. Dolayısıyla gelir getirici mesleki faaliyette bulunmama şeklindeki ek şartın anılan Kanun hükmünün sınırlı olarak belirlediği kapsam ve amaca uygun olduğu yönündeki yorumun genişletici ve öngörülemez olduğu açıktır. Sonuç olarak profesörlük kadrosuna atama için serbest mesleki faaliyetlerin sonlandırılmasını ve beş yıl süreyle bu tür faaliyetlerde bulunulmamasını öngören ek şartın kanuni dayanağının mevcut olmadığı değerlendirilmiştir." cümlelerine yer verilmektedir.

Üniversiteler profesör alımı için ilanda gelir getirici faaliyete ilişkin şart sunamayacakları gibi salt bu neden profesör kadrosuna atanmama işlemine sebep olamayacaktır. Yasa Koyucu tarafından özel muayenehane konusunda da yeni bir düzenleme yapılmadığından gelir getirici faaliyet yasağı ilan ve atama işleminde dikkate alınmayacaktır. 


Av. Sadi KAYABAŞI 

Paylaş:
Son Blog Yazıları
18 Kasım 2024 Pazartesi
6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 54. maddesinde; ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının cebren tahsil olunacağı, 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olu...
15 Kasım 2024 Cuma
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10'uncu maddesinde; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenl...
14 Kasım 2024 Perşembe
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararıamacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolü'nün "Mülkiyetin korunması...