KAYABAŞI

Sözleşmenin Yenilenmemesi Davaları

Sözleşmenin Yenilenmemesi Davaları
Sözleşmenin Yenilenmemesi Davaları

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/b maddesi uyarınca sözleşmeli personel çalıştırılması mümkün olduğu gibi birçok kurum da (üniversiteler, belediyeler, TSK, EGM ve diğer kurumlar) kendi özel mevzuatı uyarınca sözleşmeli kamu personeli istihdamı yapmaktadır. Memur statüsünde olmayan ve hizmet sözleşmesi ile görev yapan bu personelin sözleşmesinin yenilenmemesi halinde idare mahkemesine dava açarak bu işlemin iptali ile sözleşmenin yenilenmesini sağlama olanağı bulunmaktadır.

Hizmet sözleşmesinin yenilenmemesi ile kamu personelinin çalışma hayatı sona ermektedir. Memuriyetten çıkarılma ile eş değer nitelikte olan bu işlemin yargılaması yapılırken yalnızca takdir yetkisinden bahisle işlemin hukuka uygunluğunu savunmak hukuka uygun olmadığı gibi bu gerekçe Danıştay içtihatlarına da aykırıdır.İdare, personelin sözleşmesini yenilerken takdir yetkisi dışında hukuken kabul edilebilir somut gerekçeler sunmak orunda olup, aksi takdirde salt takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen işlemler iptal edilecektir. 

Danıştay 12. Dairesi de 2019/589 sayılı kararında belediyede sözleşmeli ekonomist olarak görev yapan davacının, hizmet sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin bildirilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada 5393 sayılı Kanunun 49. Maddesi ile verilen yetkinin idare tarafından yeni personel alımının yapılmamasına ilişkin olduğu, bu düzenlemenin mevcut personelin görevine son vermek ya da sözleşmesini yenilememek suretiyle dengenin sağlanmasını öngörmediği, davacının görevinde yetersiz veya başarısız olduğuna ilişkin yeterli ve somut bir tespit bulunmaması ve hizmetine ihtiyaç duyulmadığının somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamaması hususları da göz önüne alındığında, davacının hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin dava konusu işlemin haklı bir nedene dayanmadığı, bu nedenle de hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır." gerekçesiyle yerel mahkemenin ret kararının BOZULMASINA karar vermiştir.

Geçici personel hakkında 12. Daire bir başka kararında da "657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun (4/C) maddesi kapsamında "geçici personel" olarak istihdam edilen kamu görevlisi hakkında 657 sayılı Kanun'un doğrudan uygulanma olanağı bulunmadığı, ancak bu hükümlerin referans norm olarak alınmasına hukuken bir engel bulunmadığı, bu kapsamda, davacıya isnat edilen fiilin, 657 sayılı Kanun'un 125‘inci maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinde sayılan ve devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında yer almaması nedeniyle sözleşmesinin feshedilemeyeceğine" karar vermiştir.

Bir başka kararında da sözleşme yenilenmemesini haklı beklenti teorisi ile hukuka aykırı bulan Danıştay 12. Dairesi, kararında (2016/8833)şu cümlelere yer vermiştir:

"Anayasa'nın yukarıda sözü edilen 2. maddesinde yer alan "Hukuk Devleti"nin unsurlarından biri olan hukuk güvenliği, diğer bir ifadeyle "güvenin korunması ilkesi" ilgilinin hukuki durumunun süreceğine olan güveni dolayısıyla hayal kırıklığına uğratılmaması anlamına gelir. Güvenin korunması, her zaman mevcut bir hukuki durumun dokunulmazlığı anlamında olmasa da, her düzenleme değişikliğinde yasa koyucunun göz önünde bulundurması gereken bir husustur. Halkın Devlete olan güveninin korunması da ancak hukuk güvenliğinin sağlanmasıyla mümkündür. Bu yönüyle, Hukuk Devleti'nin önemli bir unsuru olarak hukuk güvenliği, yalnızca hukuk düzeninin değil, aynı zamanda belirli sınırlar içinde, bütün Devlet davranışlarının, az çok, önceden öngörülebilir olması anlamını taşır. Hukuki güvenlik sadece bireylerin devlet faaliyetlerine duyduğu güven değil, aynı zamanda yürürlükteki mevzuatın süreceğine duyulan güveni de içerir. Gerek yargı kararları, gerek öğretideki ortak tanımlamalara göre "haklı beklenti"; idarenin ister bir taahhüt, isterse uzun süren bir uygulamasına güvenerek olsun, bireylerin çıkarları ya da lehlerine olan bir sonuca ulaşabileceklerini ya da edinebileceklerini ümit etmelerini ifade eder. Yeni düzenlemenin hukuki istikrarı bozmaması, hakların kullanılmasını zorlaştırmayacak ya da doğmuş olan haklarının hiçe sayılması anlamına gelecek şekilde tasarlanmaması gerekmektedir. 

...

"davacının davalı idare bünyesinde sözleşme karşılığı çalışmaya başladığı ve 5648 sayılı Kanun'un geçici 2.maddesinin yürürlüğe girdiği tarihlerde mevcut hukuki duruma göre yabancı dil yeterlilik koşulunu sağladığı anlaşıldığından davalı idarece, aynı idari uygulamaların devamı yönündeki haklı beklentisinin ihlali ve Anayasa'nın eşitlik ilkesinin gözardı edilmesi suretiyle 23.07.2013 tarihinde yeterli puanı aldığı sınavın eşdeğerliliğinin değiştiğinden bahisle 2014 yılında hizmet sözleşmesinin yenilenmeyerek görevine son verilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır."

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da 4/C kapsamında hizmet sözleşmesi ile çalışan personel hakkında verdiği kararda "sözleşmesi feshedilen davacının sözleşmesinin feshi sonrasında, .... kendisiyle yeniden sözleşme imzalanması ve aynı statüde çalıştırılması için yaptığı başvurunun, ihtiyaç durumu ile kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından değerlendirilerek karara bağlanması gerekirken; salt feshedilen hizmet sözleşmesinde ücretsiz izin kullanma hakkına yer verilmediği ve 657 sayılı Yasanın 4/C maddesi kapsamında çalıştırılanların ücretsiz izin kullanmasına olanak tanıyan bir düzenleme de bulunmadığından bahisle reddine ilişkin işlemde, idari istikrar ve idarenin güvenirliği ilkesine, dolayısıyla hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır." gerekçesine yer vermiştir.

2577 sayılı Kanun uyarınca yüksek öğretim mevzuatına ve personeline ilişkin davaları görmekle görevli Danıştay 8. Dairesi E;2015/6238 sayılı kararında Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalında yardımcı doçent olarak görev yapmakta iken 18.09.2013 tarihinde kendi isteğiyle emekliye ayrılan davacı tarafından, 2547 sayılı Kanunun 60/b maddesi uyarınca yardımcı doçent kadrosuna dönmek istemiyle yapılan 04.06.2014 tarihli başvurunun reddine yönelik 07.07.2014 tarih ve 2459 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Edirne İdare Mahkemesi kararını bozmuştur. Edirne İdare Mahkemesi kararında " davacının emekliye ayrılmadan önce görev yaptığı Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı'nda öğretim görevlisine ihtiyaç bulunmadığının Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından belirtildiği, diğer taraftan, Anayasa'nın 125 inci maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2 nci maddesi uyarınca idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceğinden dolayısıyla davacının daha önce görev yaptığı bölümde hizmetine ihtiyaç bulunmadığı ve yeterli öğretim görevlisi bulunduğu anlaşıldığından, tesis edilen işlemde kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmamaktadır" cümlelerine yer vererek takdir yetkisi gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, Danıştay 8. Dairesi ise "Bu bakımdan; Trakya Üniversitesinde yardımcı doçent olarak görev yapmakta iken, hakkında verilen bir mahkeme veya disiplin kararları olmaksızın kendi isteği ile emekli olarak üniversiteden ayrılan davacının, 2547 sayılı kanunun 60/b maddesi uyarınca yardımcı doçent kadrosuna dönme istemiyle yaptığı başvuru üzerine, hizmetine ihtiyaç bulunup bulunmadığının tespit edilerek, bu durumun açık ve net olarak ortaya konulması suretiyle değerlendirme yapılması gerekirken, yalnızca Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı'nda öğretim elemanına ihtiyaç bulunmadığının Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından tutulan toplantı tutanağı ile tespitine dayanan dava konusu işlemde, 2547 sayılı Kanunun 60/b maddesine, kamu hizmetinin etkin ve verimli yürütülmesi ilkesine uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. " şeklindeki gerekçe ile takdir yetkisi ile verilen ret kararını bozmuştur.

Yukarıda yer verilen Danıştay 8. Daire, Danıştay 12. Daire ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararları birlikte değerlendirildiğinde, hangi statüde olursa olsun sözleşme yenilememe işlemelerinin salt takdir yetkisi ile hukuka uygun kabul edilemeyeceği, açılan davalarda idari istikrar, idarenin güvenirliliği, haklı beklenti, hizmete duyulan ihtiyacın tespiti ve görevinde verimli olup olmama gibi kriterlerin dikkate alınması gerektiği açıktır.

Sonuç olarak, yerleşmiş Danıştay içtihatları uyarınca mevzuat ile personel atamaları konusunda idarelere tanınan takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerinden olup, bu yetki kullanılmak suretiyle tesis edilen işlemlerin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde sözü edilen bu durumun dava konusu işlemin sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır. Sözleşmesi hukuka aykırı olarak ve tamamen keyfi sebepler ile yenilenmeyen kamu personelinin açtıkları davalarda iptal kararları verildiğinden sözleşme yenilenmemesine ilişkin idari tasarrufların dava konusu edilmesi halinde çalışma hayatının kaldığı yerden devam edeceği söylenebilecektir. 


Av.Sadi KAYABAŞI

Paylaş:
Son Blog Yazıları
18 Kasım 2024 Pazartesi
6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 54. maddesinde; ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının cebren tahsil olunacağı, 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olu...
15 Kasım 2024 Cuma
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10'uncu maddesinde; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenl...
14 Kasım 2024 Perşembe
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararıamacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolü'nün "Mülkiyetin korunması...