KAYABAŞI

SUÇ İŞLEYEN BELEDİYE GÖREVLİLERİ HAKKINDA "İŞLEME KOYMAMA" KARARLARI HUKUKA AYKIRIDIR

SUÇ İŞLEYEN BELEDİYE GÖREVLİLERİ HAKKINDA "İŞLEME KOYMAMA" KARARLARI HUKUKA AYKIRIDIR
SUÇ İŞLEYEN BELEDİYE GÖREVLİLERİ HAKKINDA "İŞLEME KOYMAMA" KARARLARI HUKUKA AYKIRIDIR

Suç işleyen ve haklarında şikayet sonrası savcılık soruşturması açılan belediye görevlileri hakkında, 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma izni istenilmesi aşamasında, İçişleri Bakanlığınca ön inceleme yapılarak soruşturma izni verilmesi/verilmemesi kararı alınması gerekirken Bakanlık tarafından "şikayetin işleme konulmaması" şeklinde hiçbir mevzuatta yer almayan bir karar alınarak usule aykırı bir uygulama yapılmaktadır.

4483 sayılı Kanunda ön incelemenin nasıl yapılacağı, ön inceleme raporu düzenlenmesi, isnat edilen eylemle illiyet bağı bulunanların ismen ve görev unvanlarıyla belirlenmesi, yetkili merci tarafından söz konusu ön inceleme raporu da göz önünde bulundurulmak suretiyle soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin bir kararın tesis edilmesi, detaylı bir şekilde anlatılmakta olup, bu kadar açıklığa rağmen, şikayetin işleme konulmaması şeklinde kanunun arkasından dolaşılarak işlem tesis edilmesi hukuka aykırıdır.

Yıkım kararını uygulamayan bir belediye başkanı ve diğer belediye görevlileri hakkında yaptığımız başvuru üzerine İçişleri Bakanlığınca şikayetin işleme konulmamasına karar verilmiş, yaptığımız başvuru üzerine Danıştay 1. Dairesinin 2022/1897 sayılı dosyasında itirazın kabulü ile şikayetin işleme konulmamasına ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararda 4483 sayılı Kanun  uyarınca incelemenin nasıl yapılacağı detaylı olarak vurgulanmıştır;

"4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında; bu Kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikayetlerin soyut ve genel nitelikte olmamasının, ihbar veya şikayetlerde kişi veya olay belirtilmesinin zorunlu olduğu, iddiaların da ciddi bulgu ve belgelere dayanması gerektiği, bu hükme aykırı bulunan ihbar ve şikayetlerin, Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmayacağı ve durumun ihbar veya şikayette bulunana bildirileceği, aynı Kanunun 5 inci maddesinde ise, izin vermeye yetkili merciin, bu Kanun kapsamına giren bir suç işlendiğini bizzat veya yukarıdaki maddede yazılı şekilde öğrendiğinde bir ön inceleme başlatacağı hükme bağlanmıştır.

Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden şikayetin, anılan Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında ön inceleme yaptırılmasını gerektirecek nitelikte olduğu anlaşıldığından, 4483 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri uyarınca yetkili merci tarafından ön inceleme emri verilmesi, bu emre dayalı olarak ön inceleme raporu düzenlenmesi, isnat edilen eylemle illiyet bağı bulunanların ismen ve görev unvanlarıyla belirlenmesi, yetkili merci tarafından söz konusu ön inceleme raporu da göz önünde bulundurulmak suretiyle soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin bir kararın tesis edilmesi, verilecek kararın türüne göre on günlük itiraz süresini ve itiraza bakmakla görevli yeri de belirten gerekli bildirimler yapıldıktan sonra karara karşı itirazda bulunulması durumunda yazılı bildirimlere ilişkin günlü ve imzalı bildirim alındıları ile itiraz dilekçeleri de eklenerek dosyanın Dairemize gönderilmesi gerektiğinden, itirazın kabulü ile İçişleri Bakanının 15.8.2022 tarih ve İNS:2021.16.2673 sayılı şikayetin işleme konulmamasına ilişkin kararının kaldırılmasına, dosyanın karar ekli olarak İçişleri Bakanlığına, kararın bir örneğinin itiraz edenin vekiline gönderilmesine" karar verilmiştir.

İçişleri Bakanlığı, yargılama sürecini uzatmak adına usulde olmayan işlemler üretmekte olup, bu tarz uyduruk işlemlerin yargı merciilerinden döneceği kuşkusuzdur. Kaldı ki ceza yargılamasındaki her müessese yasal düzenleme ile vaz edildiğinden kanunda yer almayan usullerle yargılamaktan kaçınmaya çalışmak Bakanlığa yakışmamaktadır. Mahkeme kararlarını uygulamayan, suç işleyen belediye görevlilerini yargılatmamak adına usule aykırı işlemler tesis eden Bakanlığın bir an önce hukuk devleti ilkesine saygılı olmayı öğrenmesi gerekmektedir. 

Paylaş:
Son Blog Yazıları
6 Ekim 2024 Pazar
2021 yılında 7318 sayılı Kanun ile Petrol Piyasası Kanunu’nun “idari yaptırımlar” başlıklı 20. maddesine eklenen (g) bendi üzerine petrol piyasası faaliyetleri ile VUK’ta düzenlenen vergi kaçakçılığı suçu arasında bağlantı kurulmuştur. İlgili düzenlemeye göre bazı vergi kaçakçılığı suçlarının işlend...
25 Eylül 2024 Çarşamba
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile 5434 sayılı Emekli SandığıKanunu'nun bazı maddeleri yürürlükten kaldırılmış, kamu tüzel kişiliğine sahip Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı, hiç bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanun'un yürürlük tarihi itibarıyla görevleri ile birlikte, 1. maddeye dayan...
23 Eylül 2024 Pazartesi
6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkında Kanun'un 37. maddesinde:"Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir./Hususi kanunlarındaödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göreyapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde öden...