Bilindiği üzere memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin vermeye yetkili mercileri belirtmek ve izlenecek usulü düzenlemek amacıyla 4483 sayılı Kanun yayımlanmış olup, Kanuna göre memurların görevi nedeniyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için soruşturma izni verilmesi gerekmektedir. Soruşturma izni verilmediği taktirde memur ve diğer kamu personeli için yargılama yapılamayacaktır.
Kanunun 3. Maddesinde soruşturma izni verme yetkisi olan merciiler sayılmış olup, buna göre bu yetkinin ;ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında kaymakam, ilde ve merkez ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kaymakamlar hakkında vali, bölge düzeyinde teşkilatlanan kurum ve kuruluşlarda görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında görev yaptıkları ilin valisi, Cumhurbaşkanına veya Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili veya ilişkili kuruluşlar ve bakanlıkların merkez ve bağlı veya ilgili kuruluşlarında görev yapan diğer memur ve kamu görevlileri hakkında o kuruluşun en üst idari amiri, (b) ve (c) bentlerindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla Cumhurbaşkanı kararıyla atanan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Cumhurbaşkanı veya ilgili bakan, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri ve yardımcıları hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Cumhurbaşkanlığında görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı hakkında Cumhurbaşkanı, Büyükşehir belediye başkanları, il ve ilçe belediye başkanları; büyükşehir, il ve ilçe belediye meclisi üyeleri ile il genel meclisi üyeleri hakkında İçişleri Bakanı, İlçelerdeki belde belediye başkanları ve belde belediye meclisi üyeleri hakkında kaymakam, merkez ilçelerdeki belde belediye başkanları ve belde belediye meclisi üyeleri hakkında bulundukları ilin valisi, köy ve mahalle muhtarları ile bu Kanun kapsamına giren diğer memurlar ve kamu görevlileri hakkında ilçelerde kaymakam, merkez ilçede vali, yokluklarında ise vekilleri tarafından bizzat kullanılacağı kurala bağlanmıştır.
5. Maddede kamu görevlisinin suç işlediğinin öğrenilmesi halinde ön inceleme başlatılacağı, ön incelemenin izin vermeye yetkili merci tarafından bizzat yapılabileceği gibi görevlendireceği bir veya birkaç denetim elemanı veya hakkında inceleme yapılanın üstü konumundaki memur ve kamu görevlilerinden biri veya birkaçı eliyle de yaptırılabileceği, inceleme yapacakların, izin vermeye yetkili merciin bulunduğu kamu kurum veya kuruluşunun içerisinden belirlenmesinin esas olduğu, ön inceleme ile görevlendirilen kişiler birden fazla ise içlerinden birinin başkan olarak belirleneceği düzenlendikten sonra 6. Maddede; ön inceleme ile görevlendirilen kişi veya kişilerin bakanlık müfettişleri ile kendilerini görevlendiren merciin bütün yetkilerini haiz olduğu, bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre işlem yapabilecekleri, hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisinin ifadesini de almak suretiyle yetkileri dahilinde bulunan gerekli bilgi ve belgeleri toplayıp, görüşlerini içeren bir rapor düzenleyerek durumu izin vermeye yetkili mercie sunacakları, ön inceleme birden çok kişi tarafından yapılmışsa, farklı görüşlerin raporda gerekçeleriyle ayrı ayrı belirtileceği vurgulanmış, maddenin devamında ise "Yetkili merci bu rapor üzerine soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine karar verir. Bu kararlarda gerekçe gösterilmesi zorunludur." kuralına yer verilmiştir.
7. Maddede soruşturma izninin en geç otuz gün içinde verileceği, 9. Maddede ise itiraz merciileri ve süresi gösterilmiş olup, 12. Maddede hazırlık soruşturmasını yapacak savcılık birimleri, 13. Maddede ise kamu görevlisini yargılayacak olan mahkemeler detaylı olarak gösterilmiştir.
Kanunda açıkça soruşturma iznine ilişkin kararların gerekçeli olması gerektiği vurgulanmasına rağmen kaymakam, vali ve bakanlık merkez amirleri tarafından verilen kararların hemen hiçbirinde gerekçe yer almadığı gibi yalnızca ön inceleme raporuna atıf yapıldığı görülmektedir. Kamu görevlisinin neden yargılanması gerektiği yada neden yargılanmaması gerektiğine ilişkin bir gerekçeye kararlarda yer verilmemektedir.
Danıştay 1. Dairesinin 2023/2044 sayılı kararında "Buna göre, 4483 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesinin son fıkrasında, yetkili merciin ön inceleme raporu üzerine soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine karar vereceği, bu kararlarda gerekçe gösterilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmış, yukarıda sözü edilen atıf hükmü uyarınca 2547 sayılı Kanun’un 53/c maddesi uyarınca son soruşturmanın açılıp açılmamasına karar verecek kurullar tarafından alınacak kararlarda gerekçe gösterilmesinin zorunlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. " cümlesine yer verilmiş, kararın devamında ise;
"Bu durumda, öncelikle şikayetçinin mevzuata uygun ifadesinin alınması, Özel … Göz Hastanesinde şikayetçinin muayenesini ve tedavisini yapan hekim/hekimlerin mevzuata uygun şekilde tanık olarak ifadelerinin alınması, Özel … Göz Hastanesindeki hasta dosyası, bütün görüntülemeler, tetkikler, ameliyat notları, bilgi ve belgeler ile Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesindeki bütün tıbbi bilgiler, hasta dosyası ve soruşturma dosyasının bir örneğinin eksiksiz şekilde bilirkişilere gönderilmesi suretiyle Gaziantep Üniversitesi dışında başka bir üniversitede görevli ve bu üniversite rektörlüğünce atanacak ikisi Göz Hastalıkları, birisi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı en az üç öğretim üyesinden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, yukarıda sorulan bütün soruları, şikayetçi iddialarını eksiksiz ve ayrıntılı olarak açıklayan bilirkişi raporu temin edilmesi, Rektörlükçe tekrar yaptırılacak soruşturma sonucunda yeniden düzenlenecek fezlekede, şüphelilerin isnat edilen suçtaki eylemlerinin ve sorumluluklarının değerlendirilmesi, atılı suç nedeniyle şüpheliler hakkında men-i muhakeme veya lüzum-u muhakeme yolunda gerekçesi belirtilerek teklif getirilmesi, Yetkili Kurul tarafından da şüpheliler hakkında men-i muhakeme veya lüzum-u muhakeme yolunda gerekçesi açıklanarak bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır" gerekçesine yer verilmiştir.
Özellikle kamu görevlisinin yargılanmasını gerektiren lüzum-u muhakemeye ilişkin kararların gerekçesi olması gerekmekte olup, uygulamada soruşturma izni veren merciilerin bu kurala riayet etmedikleri görülmektedir. Gerekçe barındırmayan kararların itiraz edilmesi halinde itirazı inceleyecek olan özel yargı merciilerince kaldırılması ve yeniden ön inceleme sürecinin yürütülmesi gerekeceğinden soruşturma izni verilmesi/verilmemesine ilişkin kararların gerekçelendirilmesi adil yargılanma açısından da önem arz etmektedir.
Av. Sadi KAYABAŞI