Üniversitelerarası Kurulun teklifi üzerine YÖK Genel Kurulunun 15.06.2023 tarihli 10 sayılı oturumunda alınan 2023.10.183 sayılı karar ile Doçentlik kriterleri 2024 Mart Döneminden itibaren geçerli olmak üzere değiştirilmiştir.
Akabinde Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 17.08.2023 tarih ve 12 sayılı oturumunda alınan 2023.12.218 sayılı kararı ile bu değişiklikler üzerinde tekrar bir takım değişiklikler yapılmıştır.
Doçentlik Yönetmeliği'nin 3/1. maddesinde yer alan "Doçentlik değerlendirmesi, Üniversitelerarası Kurulun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen bilim/sanat alanlarında adayın akademik yayın ve çalışmalarının incelenmesi çerçevesinde yapılır. Bilim/sanat alanlarındaki güncellemeler izleyen dönemde, doçentlik kriterlerindeki güncellemeler ise kabul edildikleri tarihten sonraki ikinci doçentlik başvuru döneminde uygulanır." kuralı gereğince Doçentlik Başvuru Şartlarındaki değişiklik, 2023 Ekim döneminde uygulanmayacak, 2024 Mart döneminde doçentlik başvurusu yapacak adaylar değişen başvuru şartlarına tabi olacaklardır.
Kimilerince devrim olarak nitelendirilen ancak sosyal medyada çokça tartışılan bu karardan en çok doçentlik için hazırlık yapanların etkileneceği açıktır. 2023 Ekim döneminde uygulanmayacak olan bu karar, 2024 mart döneminden itibaren uygulanacak olup, 2024 ve sonrası yıllar için doçentliğe hazırlanan binlerce doktor için bu kararın ne kadar önemli olduğu ortadadır.
Karara getirilen en büyük eleştiri ise yeni kriterlerin oldukça sert ve zor bir geçiş öngörmesi, bir dönem öncesiyle sonrası arasında ciddi adaletsizlik ve asimetri oluşması olarak değerlendirilmektedir. Ekim 2023'te doçent olabileceklerin pek çoğunun Mart 2024'te doçent olması imkansız hale getirilmiş olmaktadır. Bu haliyle geçiş hükümlerinin yokluğu adalet duygusunu zedelemektedir.
Özellikle editörlük maddesi, bir kitaba editör olmak için akademisyenlere getirilen profesör olma, YÖKSİS sistemine kayıtlı olma ve bağlı olduğu üniversitesinden izin alma zorunluluğu düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğu gibi bilimsel özgürlüğün de önünde ciddi bir engel oluşturabileceği izlenimini vermektedir.
Yeni doçentlik başvuru kriterleri kapsamında alınan kararların bazılarının, idari işlemin geriye yürümezliği ilkesine aykırı şekilde geçmişe dönük ve doçentlik başvurusu yapacak adaylar bakımından olumsuz sonuçlar doğuracak nitelikte olduğu görülmüştür.Bu nedenle, 2023 ekim dönemi olmasa bile, 2024 ve sonraki yıllar, değişikliğe ilişkin karara karşı çokça idari dava açılacağı kuşkusuzdur.
YÖK Genel Kurulu kararı, genel düzenleyici işlem olduğu için ilanından itibaren ilgililer tarafından 60 gün içinde dava açılabileceği gibi, bu işleme dayanılarak bir uygulama işlemi tesis edildiğinde de yılar sonra bile dava konusu edilebilecektir. Duyurunun 10. Ağustosta yapıldığı dikkate alındığından bu tarihten itibaren altmış gün içinde dava açılmasa bile, 2024 ve sonraki yıllar doçentlik başvurularında tesis edilen olumsuz bir işlem ile beraber, değişikliğe ilişkin YÖK Genel Kurulu kararının da iptali istenebilecektir.
Nitekim, 17/01/2020 tarihli ve 31011 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Akademik Teşvik Ödeneği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 7. maddesinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay 8. Dairesinin 14/09/2022 tarih ve E. 2020/915, K. 2022/4725 sayılı iptal kararında ortaya koyduğu gerekçeler, yeni doçentlik kriterleri bakımından da hukuka aykırılık sebebi teşkil edeceğinden söz konusu düzenlemelerin iptali istemiyle bir dava açılması durumunda Danıştay'ın ilgili düzenlemelerin iptali yönünde karar vermesi kaçınılmaz olacaktır.
Öte yandan, Türk Eğitim Sen tarafından Danıştay 8. Dairesinin 2023/5538 E. sayılı dosyası ile 2023/5539 E. sayılı dosyalarında yeni değişikliklere ilişkin davalar açıldığı duyurulmuştur. İlgililer tarafından başka davalar da açıldığı dikkate alındığında, 15.06.2023 günlü YÖK Genel Kurulu kararı hakkında yürütmeyi durdurma yada iptal kararı çıkabilecektir.
Özellikle 2024 Mart dönemi doçentlik başvuru yapacak adayların da başvurularının kabul edilmemesi yada olumsuz sonuçlanması halinde de YÖK Genel Kurulu kararına karşı dava açabilecekleri açık olduğundan, yıllardır eski koşullara göre hazırlık yapan adayların motivasyonlarına zarar vermeden süreci takip etmeleri gerekmektedir.
Av. Sadi KAYABAŞI