KAYABAŞI

İMAR PARA CEZALARININ GERİ İADESİ

İMAR PARA CEZALARININ GERİ İADESİ
İMAR PARA CEZALARININ GERİ İADESİ

3194 sayılı İmar Kanununun 21. Maddesinde  "Bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26 ncı maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden (....) (1) yapı ruhsatiyesi alınması mecburidir." kuralına yer verilmiş, 32. maddesinde;ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti halinde,... Yapının yıkılacağı kurala bağlanmıştır.

Aynı Kanunun  42. maddesinin 1. fıkrasında; ruhsat alınmadan veya ruhsat veya eklerine veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının yapı sahibine veya müteahhidine idari para cezası verileceği düzenlenmiştir.Maddede para cezasının nasıl hesaplanacağı detaylı olarak düzenlenmiş olup, ayrıca fenni mesule de ceza verileceği kurala bağlanmıştır.

42. Maddenin  7. fıkrasında ise; tahsil olunan idari para cezalarının, aynı fiil nedeniyle 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine göre mahkûm olanlara faizsiz olarak iade edileceği hükmüne yer verilmiştir. 

Türk Ceza Kanununun "İmar kirliliğine neden olma" kenar başlıklı 184. maddesinde;

" Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır.(5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar. (6)  İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. " kuralına yer verilmiştir. 

Hukukun genel ilkelerinden biri olan "nonbis in idem" ilkesi uyarınca, bir kişinin tek bir eylem den dolayı iki ayrı cezaya çarptırılması olanaklı değildir. Bu ilkeye göre, kişinin suç teşkil eden kaç eylemi varsa o kadar suç ve o kadar ceza olmalıdır. Bu ilke, tek bir eylemden dolayı iki farklı cezalandırma yapılmasını ve kişinin hukuka aykırı eyleminden dolayı birden fazla cezai sorumluluğuna gidilmesini engelleyen bir ilkedir. Bu genel hukuk ilkesi olay kapsamında yorum yoluyla ortaya konulabileceği gibi kimi zaman mevzuata aktarılması nedeniyle kaynağını doğrudan mevzuattan alabilmektedir. Nitekim ruhsatsız inşa edilen yapı nedeniyle verilen idari para cezasının aynı fiil nedeniyle kişinin ceza hukukuna göre mahkûm olması halinde faizsiz olarak iade edileceği hükmü de bu durumu göstermektedir. Bu düzenleme bir kişinin tek bir eylemden dolayı iki ayrı cezaya çarptırılmayacağını ifade eden "non bis in idem" ilkesinin mevzuatta somutlaşmış ve açıklanmış halidir.

İmar mevzuatına aykırı yapı yapan kişiye belediyece verilen ve tahsil edilen idari para cezaları, aynı eylem nedeniyle TCK 184. Madde uyarınca ceza alınması halinde faizsiz olarak belediyeden geri alınabilecektir. Bu madde uyarınca ödenen cezanın geri iadesi için, TCK 184 madde uyarınca alınan mahkumiyet hükmünün açıklanması, ertelenmesi yada HAGB (hükmün açıklanmasının geri bırakılması) kararı verilmesinin bir önemi yoktur.

Uygulamada ceza mahkemesinin mahkumiyeti üzerine belediyeye başvurulmakta, belediyeler ise tahsil edilen para cezalarının iadesi yoluna gitmeyerek idari dava açılmasına neden olmaktadır. İdare mahkemeleri de ceza mahkemesi kararı üzerine tahsil edilen paranın faizsiz iadesine karar vermekte, bu karar ile ödenen para cezaları iade alınabilmektedir.

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesinin 2017/1294 sayılı kararında: "Uyuşmazlık konusu olayda, davacı şirketin kanuni temsilcisinin  ceza yargılaması sonucunda mahkum edildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, dolayısıyla ayrıca idari para cezası ile cezalandırılmasında 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 7. fıkrası uyarınca hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddine ilişkin  ilk derece mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.Öte yandan, hukuka aykırılığı Dairemiz kararı ile ortaya çıkan işlem nedeniyle davacı tarafından ödenen 53.154,00-TL'nin Anayasanın 125. maddesi gereği dava açma tarihi olan 07.12.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte olarak davacıya iadesi  gerekmektedir.  " şeklindeki gerekçe ile HAGB kararı olmasına rağmen ödenen cezanın iadesine karar verilmiştir.

Bursa 1. İdare Mahkemesinin 2020/559 sayılı kararında da;

"Bu durumda; davacının aynı fiil nedeniyle ayrıca ceza yargılamasında suçlu bulunduğu, fiilin cezalandırılmasının esas olması ve  İmar Kanunu'nda da tahsil olunan idari para cezalarının aynı fiil nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 184 üncü maddesine göre mahkûm olanlara faizsiz olarak iade edileceği hükmünün yer alması karşısında, kanunda aranan aynı fiil nedeniyle mahkum olma şartı işbu davada gerçekleştiğinden davalı idareye idari para cezasının kaldırılması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı görülmüş olup ödenen 34.287,06-TL'nin de davacıya iade edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır." denilerek para cezasının iadesine karar verildiği görülmektedir. 

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun  2016/3155 sayılı dosyasında: " 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesinin 7. fıkrasındaki düzenleme dikkate alındığında imar mevzuatına aykırı yapı nedeniyle hakkında idari para cezası verilmesine ilişkin işlem tesis edilenlerin, aynı fiil kapsamında Türk Ceza Kanunu'nun 184. maddesi uyarınca "İmar Kirliliğine Neden Olma" suçu kapsamında yapılan ceza yargılaması neticesinde mahkûm edilmeleri halinde, tahsil edilen idari para cezasına ilişkin tutarın kendilerine iadesi gerekmekle birlikte, bu durumun anılan ceza mahkemesi kararından çok önce tesis edilmiş olan para cezası verilmesine ilişkin işlemi tek başına hukuka aykırı hale getirmeyeceği, kişinin kendisinden tahsil edilen para cezasının ceza yargılaması sonucu verilen mahkûmiyet kararı nedeniyle iadesi istemiyle idareye başvuru yapıp, başvurunun reddedilmesi halinde buna ilişkin işlemin iptali istemiyle ayrıca dava açabileceği ve varsa tahsil edilen para cezasının iade edilip edilmeyeceğinin de o uyuşmazlıkta değerlendirileceği"  vurgulanmış olup, belediyece ödeme yapılmaması halinde idari yargı merciilerinin sorunu çözeceği açıkça vurgulanmıştır.

3194 sayılı Kanunun yedinci fıkrası uyarınca ceza mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet üzerine aynı taşınmaz ile ilgili belediyece tahsil edilen para cezalarının ödenmesi gerekmekte olup, Kanunda yer alan faizsiz ibaresi de mülkiyet hakkı yönüyle hukuka aykırı olduğundan açılan davalarda faizsiz ibaresinin iptali için Anayasa Mahkemesine de başvuru yapılması idari yargı merciilerinden talep edilmelidir. 

Özetle, yukarıda yer verilen "non bis in idem" ilkesi uyarınca, bir kişinin tek bir eylem den dolayı iki ayrı cezaya çarptırılması olanaklı olmadığından, kaçak yada ruhsata aykırı yapı nedeniyle alınan iki cezadan biri olan idari para cezasının geri alınması için  ilgililerin ceza yargılaması sonucu ödedikleri tutarı belediyelerden talep etmeleri, ödeme yapılmaması halinde ise idare mahkemesine başvuru yaparak tahsil edilen miktarları geri almaları mümkündür.

Av. Sadi KAYABAŞI

Paylaş:
Son Blog Yazıları
25 Eylül 2024 Çarşamba
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile 5434 sayılı Emekli SandığıKanunu'nun bazı maddeleri yürürlükten kaldırılmış, kamu tüzel kişiliğine sahip Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı, hiç bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanun'un yürürlük tarihi itibarıyla görevleri ile birlikte, 1. maddeye dayan...
23 Eylül 2024 Pazartesi
6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkında Kanun'un 37. maddesinde:"Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir./Hususi kanunlarındaödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göreyapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde öden...
16 Eylül 2024 Pazartesi
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 3-e bendinde: "Katılımcı: OSB’lerde, bir işletmeninkurulması için parsel tahsisi veya satışı yapılanlar ile maliki bulunduğu parselde üretimde bulunan veyabulunmayı taahhüt eden ve bu Kanunun amacına uygun faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişi ile f...