KAYABAŞI

KİŞİ GÜVENLİĞİ BELGESİ DAVALARI

KİŞİ GÜVENLİĞİ BELGESİ DAVALARI
KİŞİ GÜVENLİĞİ BELGESİ DAVALARI

Kişi güvenlik belgesi, savunma sanayii şirketlerinde çalışan kişilerin, gizlilik dereceli bilgi, belge, malzeme ya da projeyi bilmesi gereken kapsamında nüfuz edebilmesini ve bunların muhafaza edildiği gizlilik dereceli yerlere giriş iznini sağlayan belgedir.

Genellikle FETÖ ile bağlantılı kişilerle irtibat bulunduğundan bahisle (eş, anne-baba, kardeş vb) kişi güvenlik belgesi olumsuz düzenlenmekte yada daha önce düzenlenen belgeler yenilenmemekte olup, irtibatlı olunan kişiler  nedeniyle kişi güvenlik belgesinin olumsuz düzenlenmesi suçta ve cezada şahsilik ilkesi uyarınca hukuka aykırı olduğu gibi kişi hakkında hukuken kabul edilebilecek somut bir tespitin yokluğu halinde olumsuz düzenlenen kişi güvenlik belgesi iptal edilecektir. 

202 sayılı Savunma Sanayii Güvenliği Kanunu'nun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, savunma sanayii kapsamında yapılan anlaşmalarda yer verilen ve doğrudan satın alma, müşterek proje programlarına katılım, teşvik veya yatırım yolu ile tedarik edilecek veya savunma sanayii, teknoloji ve teçhizatı sahasında araştırma, geliştirme, imalat ve montaj yapan gerçek ve tüzel kişilerle bu konularda çalışan şahıslara ait her türlü gizlilik dereceli bilgi, belge, proje, malzeme ve hizmetlerin ve bunlarla ilgili yerlerin güvenliğinin ve korunmasının sağlanması olduğu belirtilmiş, 3. maddesinde, Kişi Güvenlik Belgesi; "gizlilik dereceli bilgi, belge, proje veya malzemeye nüfuz edebilmeyi veya bunların bulunduğu yer ve tesislere giriş iznini sağlayan belge" olarak tanımlanmış, 13. maddesinde ise, bu Kanunun uygulanmasına ilişkin esas ve usullerin, Millî Savunma Bakanlığı tarafından Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirleneceği düzenlenmiştir.

Anılan hükme dayanılarak hazırlanan ve 04.06.2010 tarih ve 27601 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Savunma Sanayii Güvenliği Yönetmeliği'nin "Kişi güvenlik belgesi işlemleri" başlıklı 19. maddesinde, "(1) Kişi Güvenlik Belgesi aşağıdaki esaslara göre düzenlenir. a)  Kuruluşlar tarafından Kişi Güvenlik Belgesi talep edilen personel için Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, Savunma Sanayii Millî Güvenlik Makamının talebi üzerine, mevzuata uygun olarak Millî İstihbarat Teşkilâtı Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü veya mahalli mülki idare amirlikleri tarafından yaptırılır. Sonuç, Savunma Sanayii Millî Güvenlik Makamına bildirilir. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucu uygun olanlar ile hakkında olumsuzluk bulunan personel için Kişi Güvenlik Belgesi tanzim edilip edilmeyeceğine ilişkin gerektiğinde alınan hukuki mütalaa sonrası uygun bulunan kişilere, Savunma Sanayii Millî Güvenlik Makamı tarafından istenilen gizlilik derecesinde, en fazla 5 yıl süreyle geçerli Kişi Güvenlik Belgesi tanzim edilir...c) Beş yıl sonunda yenilenmesi talep edilecek Kişi Güvenlik Belgesi için altı ay önceden yenileme talebinde bulunulur. Kişi Güvenlik Belgesi yenilenmeyecek ise Savunma Sanayii Millî Güvenlik Makamına iade edilir..." hükümleri yer almıştır.

Öte yandan, 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu'nun "Amaç ve Kapsam" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanun, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin temel ilkeleri, kimler hakkında yapılacağını, araştırma konusu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğunu, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağını, hangi mercilerin soruşturma ve araştırma yapacağını, Değerlendirme Komisyonunun oluşumu ve çalışma usul, esaslarını, veri güvenliği ile verilerin saklanma ve silinme sürelerini düzenlemektedir." hükmüne, ''Hakkında Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yapılacaklar'' başlıklı 3. maddesinde; ''(1) Arşiv araştırması, statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın ilk defa veya yeniden memuriyete yahut kamu görevine atanacaklar hakkında yapılır. (2) Kurum ve kuruluşlarda, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları hâlinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimler ile Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, jandarma, emniyet, sahil güvenlik ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli ile ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışacak öğretmenler, üst kademe kamu yöneticileri, özel kanunları uyarınca güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına tabi tutulan kişiler ile milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis, hizmetlerde statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın istihdam edilenler hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması birlikte yapılır." hükmüne, "Arşiv araştırması" başlıklı 4. maddesinde; "(1) Arşiv araştırması; a) Kişinin adli sicil kaydının, b) Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından hâlen aranıp aranmadığının, c) Kişi hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının, ç) Kişi hakkında kesinleşmiş mahkeme kararları ve 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesinin beşinci ve 231 inci maddesinin onüçüncü fıkraları kapsamında alınan kararlar ile kişi hakkında devam eden veya sonuçlanmış olan soruşturma ya da kovuşturmalar kapsamındaki olguların, d) Hakkında kamu görevinden çıkarılma ya da kesinleşmiş memurluktan çıkarma cezası olup olmadığının, mevcut kayıtlardan tespit edilmesidir." hükmüne, "Güvenlik soruşturması" başlıklı 5. maddesinde ise, "(1) Güvenlik soruşturması, arşiv araştırmasındaki hususlara ilave olarak kişinin; a) Görevin gerektirdiği niteliklerle ilgili kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerindeki olgusal verilerinin, b) Yabancı devlet kurumları ve yabancılarla ilişiğinin, c) Terör örgütleri veya suç işlemek amacıyla kurulan örgütlerle eylem birliği, irtibat ve iltisak içinde olup olmadığının, mevcut kayıtlardan ve kişinin görevine yansıyacak hususların denetime elverişli olacak yöntemlerle yerinden araştırılmak suretiyle tespit edilmesidir." hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre, 5202 sayılı Savunma Sanayi Güvenliği Kanunu, Savunma Sanayi Yönetmeliği ve MSY-317-2 (C) Savunma Sanayi Güvenliği Yönergesi gereği Tesis Güvenlik Belgesi (TSG) verilen firmalarda çalışan gizlilik dereceli bilgi ve belgelere ulaşacağı bildirilen personele Kişi Güvenlik Belgesi (KGB) düzenlendiği, KGB talep edilen personel için 5202 sayılı Savunma Sanayi Güvenliği Kanunu'nun 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının, savunma sanayi milli güvenlik makamı olan Teknik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı'nın talebi üzerine mevzuata uygun olarak Milli İstihbarat Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü veya mahalli mülki idari amirlikleri tarafından yaptırılacağı, sonucun Savunma Sanayii Millî Güvenlik Makamı olan Milli Savunma Bakanlığı adına Teknik Hizmetler Dairesi Başkanlığına bildirileceği, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucu uygun olanlar ile hakkında olumsuzluk bulunan personel için Kişi Güvenlik Belgesi tanzim edilip edilemeyeceğine ilişkin hukuki mütalaa sonrası uygun bulunan kişilere, Savunma Sanayi Milli Güvenlik Makamı tarafından istenilen gizlilik derecesinde, en fazla beş yıl süreyle geçerli Kişi Güvenlik Belgesi tanzim edileceği, kişi güvenlik belgesinin verilmeyeceği hallerin de Yönerge'de açıkça düzenlendiği; Yönerge'de sayılan suçlardan mahkumiyeti bulunanlara ve anılan suçlara ilişkin haklarında soruşturma veya kovuşturma yürütülenlerle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olanlara mevcut bilgi, belge delil, görev safahatı gibi hususlar da dikkate alınarak yapılacak değerlendirme sonucunda kişi güvenlik belgesi verilmesi sakıncalı görülenlere kişi güvenlik belgesi tanzim edilmeyeceği anlaşılmaktadır.  

Nitekim,  Türk Havacılık ve Uzay Sanayi Anonim Şirketi bünyesinde mühendis olarak çalışan müvekkilimiz için açılan davada Ankara 3. İdare Mahkemesince (2024/1486) ;

"Bu durumda, davacının kanun hükmünde kararname ile kapatılan okulda 2008-2009 döneminde eğitim görmüş olmasının tek başına güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olması sonucunu doğurmayacağı, FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında kanun hükmünde kararname ile kamu görevinden ihraç edilen bir kişi ve yine kanun hükmünde kararname ile kapatılan okulda 2011-2015 döneminde eğitim gören bir kişi ile iltisakı olduğu ileri sürülmüş ise de, söz konusu bilgilerin olgusal herhangi bir veriye dayandırılmadığı, davacının bahsedilen kişiler ile iltisakının ne şekilde kurulduğu, ilişkisinin ne tür ve boyutta olduğuna yönelik somut herhangi bir bilgi veya belgenin dava dosyasına sunulmadığı, bunun dışında davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olarak değerlendirilmesini gerektirecek hukuken kabul edilebilir nitelikte başkaca herhangi bir bilgi veya belge de bulunmadığı anlaşıldığından davacı hakkında Kişi Güvenlik Belgesi düzenlenmemesine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir." gerekçesine yer verilmiştir.

Aynı şekilde TÜBİTAK'ta  tasarım mühendisi olarak çalışan davacı hakkında açtığımız davada ise Ankara 8 İdare Mahkemesi (2025/453);

" Mahkememiz kaydına giren ara karar cevapları ve eklerinin incelenmesinden, davacının FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile irtibat/iltisakına dair bilgi/belgenin bulunmadığı, UYAP entegrasyon kayıtlarında ise davacı hakkında "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan yahut başkaca suçlardan herhangi bir soruşturma/kovuşturma kaydının bulunmadığı görülmektedir.Bu durumda dava dosyasında yer alan bilgi belgeler ile mevzuatın birlikte değerlendirilmesinden, davacı hakkında herhangi bir adli soruşturma bulunmadığı, davacının adına açılmış Bank Asya hesabı bulunmadığı, KHK ile kapatılan kurumlarda herhangi bir kaydının bulunmadığı, FETÖ/PDY terör örgütü ile ilişkili gerçek veya tüzel kişilere bağış ya da para transferinin bulunmadığı, KHK ile kapatılan vakıfların kurucu ve yönetim kurulu üyeliği bilgisinin bulunmadığı, davacının örgütsel olarak Digitürk aboneliğinden çıkış kaydının bulunmadığı, Bylock kaydının bulunmadığı,mahrem imamlarla ardışık veya periyodik görüşmesinin bulunmadığı, dava konusu işlemin tesis edilmesine esas istihbari bilginin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı/iltisaklı olduğuna karine teşkil etmeyeceği hususları birlikte dikkate alındığında, davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz değerlendirilerek kişi güvenlik belgesi tanzim edilememesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır." gerekçesi ile olumsuz işlemin iptaline karar vermiştir.  

Savunma sanayi şirketlerinde çalışan teknik personelin kişi güvenlik belgesinin olumsuz düzenlenmesi için kendileri hakkında hukuken kabul edilebilir bir isnadın bulunması gerekmekte olup, aksi halde bir tespitin yokluğu yada irtibatlı üçüncü kişiler nedeniyle kişi güvenliği belgesi olumsuz düzenlenemeyecektir. 


Av. Sadi KAYABAŞI

Paylaş:
Son Blog Yazıları
24 Eylül 2025 Çarşamba
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 7. maddesinde;"Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din v...
20 Ağustos 2025 Çarşamba
Son günlerde mahalle ve belediye ilan panolarına asılan takdir komisyonu kararlarında emlak vergilerinin %1000-2000 oranında artırıldığına ilişkin haberler yer almaktadır.1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunun 21. Maddesinde arazi vergisinin ilgili belediye tarafından, dört yılda bir defa olmak üzere tak...
25 Temmuz 2025 Cuma
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem veişlemlerine karsı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendieylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılıİdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b...