Reşit oluncaya kadar korunma/bakım tedbiri kararı altında yetişen ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının sunmuş olduğu sosyal hizmet modellerinden yararlanan kişilerin kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamına ilişkin iş ve işlemler; 2828 sayılı Kanunun Ek 1 inci maddesi ve bu Kanun maddesine dayanılarak hazırlanan Sosyal Hizmetler Kanunu Kapsamında Tanınan İstihdam Hakkının Kullanımına İlişkin Yönetmelikteki usul ve esaslar çerçevesinde yapılmaktadır.
Haklarında korunma veya bakım tedbir kararı alınmış olup iki yıldan az olmamak üzere, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının sosyal hizmet modellerinden yararlanan çocuklardan reşit olduğu tarih itibarıyla bu hizmetlerden yararlanmaya devam edenlerin kamuda bir kadroya atanmaları olanaklı olup, bu konuda mevzuatta özel düzenlemelere yer verilmektedir.
2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun Ek 1. maddesinde; "Bu Kanun veya 5395 sayılı Kanun uyarınca haklarında korunma veya bakım tedbir kararı alınmış olup fasılalı olarak geçen yararlanma süreleri dâhil iki yıldan az olmamak üzere, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının sosyal hizmet modellerinden yararlanan çocuklardan reşit olduğu tarih itibarıyla bu hizmetlerden yararlanmaya devam edenlerin işe yerleştirilmeleri aşağıdaki usul ve esaslar çerçevesinde yapılır:
a) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından hangi statüde olursa olsun serbest kadro ve pozisyonları toplamının binde biri, bu madde kapsamında istihdam edilecekler için ayrılır ve her yıl belirtilen oranda kişi istihdam edilir. Serbest kadro ve pozisyon toplamının binden az olması hâlinde dahi kamu kurum ve kuruluşlarında en az bir hak sahibi istihdam edilir. ...
ç) Yerleştirme yapılacak kadro sayısı 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kurumların serbest memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonları ve işçi kadro sayısının toplamının binde biridir. Toplam kadro ve pozisyon sayısının belirlenmesinde yerleştirme yapılacak yılın başındaki veriler esas alınır. Devlet Personel Başkanlığınca bu madde kapsamında hak sahiplerinin istihdam edileceği toplam kadro sayıları her kurum için tespit edilerek kurumlara bildirilir. Kurumlar, bildirilen bu kadroları merkez ve taşra teşkilatları itibarıyla dağıtımını yaparak yerleştirme dönemlerinde Devlet Personel Başkanlığına bildirir. Bu madde kapsamına girenlerin yerleştirilmeleri; ortaöğretim ve daha üst öğrenim mezunları için kurumların talepleri doğrultusunda öğrenim durumları itibarıyla ihraz ettikleri unvanın 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki cetvellerde yer alması şartıyla ihraz etmiş bulundukları unvanlara, bunların dışında kalan ortaöğretim ve yükseköğretim mezunları için memur unvanlı kadro ve pozisyonlara, diğer öğrenim mezunları için ise yardımcı hizmetler sınıfında yer alan kadro ve pozisyonlara yılda üç defadan az olmamak üzere Devlet Personel Başkanlığınca yapılır veya yaptırılır. Ek 1 inci madde kapsamında yerleştirme yapılacak kurumlarca teşkilat bazında dağıtımın bildirilmemesi hâlinde Devlet Personel Başkanlığınca belirlenecek usul ve esaslar dâhilinde resen yerleştirme yapılır.
d) Kamu kurum ve kuruluşları, bu maddede belirtilen haktan yararlanarak yerleştirilen ancak herhangi bir nedenle işten ayrılan personele ilişkin belirlenecek bilgileri işten ayrılmayı takip eden bir ay içinde, hâlen çalışmakta olanların bilgilerini ise yönetmelikte belirlenecek zamanda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığına bildirir.
Birinci fıkra ile sağlanan istihdam hakkından sadece bir kez yararlanılabilir. Kamu kurum ve kuruluşlarına ait kadro ve pozisyonlara her ne surette olursa olsun yerleştirilenler bu maddede verilen hakkı kullanmış sayılır.",
Öte yandan, 12/06/2014 tarih ve 29028 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Hizmetler Kanunu Kapsamında Tanınan İstihdam Hakkının Kullanımına İlişkin Yönetmelikte etraflı düzenlemelere yer verildiği gibi 16. maddesinin 2. fıkrasında; "kamu kurum ve kuruluşlarına ait kadro veya bu pozisyonlara bu Yönetmelik hükümleri dışında yer alsa dahi her ne surette olursa olsun atananlar Kanun hakkında istihdam hakkını kullanmış sayılırlar" kuralına yer verilmiştir.
Uygulamada 2020/08 sayılı genelge ile Form-A belgesi düzenlenerek bu form ile başvuru şartı aranmakta iken 2016/01 sayulı genelge ile 2010/08 sayılı genelge yürürlükten kaldırılmıştır. Form-A belgesi kısaca hak sahipliği şartlarını taşıyan kişi hakkında korunma/bakım tedbiri kararı sona erdiği tarih itibariyle kütük kaydının bulunduğu kuruluş/merkez müdürlüğünce bir defaya mahsus olmak üzere düzenlenen ve İl Müdürü veya görevlendireceği İl Müdür Yardımcısı tarafından onaylanan form olarak tanımlanmış olup, kamuda istihdam için aranan bu FORM nedeniyle de birçok idari dava açılmaktadır. Aile Bakanlığı kuruluşunda kalmasına rağmen birçok reşit çocuğa Form-A belgesi düzenlenmediği gibi açılan davalarda ise genellikle iptal kararları verilmektedir.
Kamu kurumları tarafından ya genel atama döneminde yada özel başvuru açılarak Form-A belgesi olanların istihdamı yapılabilmektedir. Yukarıda aktarımı yapılan mevzuat değerlendirildiğinde; 2828 sayılı Kanunun Ek1. maddesinin 1/ç bendinde, bu Kanun kapsamında yapılacak atamalarda ortaöğretim ve yükseköğretim mezunları için memur unvanlı kadro ve pozisyonlara atanmaları gerektiği düzenlemesine yer verilmiştir.
Uygulamada görülen diğer bir sıkıntı ise lise ve üstü öğrenim görenlerin memur kadrosuna atanması gerekirken işçi-sürekli işçi kadrolarına atanmaları yada bu görevden alınarak memuriyete geçmek istemeleri halinde çıkarılan sorunlardır. Özellikle belediyelerin bağlı şirketlerinde işçi kadrosunda çalışanlar kamu görevine memur olarak atanmak istediğinde atama yapılmamakta ve mecburen idari dava açılmaktadır.Kanuna açıkça aykırı olan bu gibi durumlarda lise mezunu olanların memur olarak atanması gerektiğinden iptal kararları verilmektedir.
Yakın tarihli Manisa 1. İdare Mahkemesi (2021/712) kararında;
Bu durumda, lise mezunu olduğu anlaşılan davacının 2828 sayılı Kanun kapsamında atanması gereken kadronun memur unvanlı kadro olmasının gerektiği, davacının ise Eyüp Belediyesinde sürekli işçi (4/D) statüsünde 4875 sayılı İş Kanunun kapsamında çalıştığı, bu haliyle davacının 2828 sayılı Kanun kapsamında atanma hakkının bulunduğu öğrenimine uygun bir kadroda çalışmadığı, dolayısıyla halen işçi olarak görev yapan davacının memur unvanı ile atanmasına dayanak teşkil edebilecek mevzuat hükmünden yararlandırılmamasının ahak ve nesafet kurallarına uygun düşmeyeceği dikkate alındığında, davacının 2828 sayılı Kanun kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilme istemli başvurusunun reddine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır." denilerek işlemin iptaline karar verilmiştir.
Nitekim, Danıştay Onikinci Dairesinin 16/06/2022 tarih ve E:2021/4705 sayılı yürütmenin durdurulması yönündeki kararı da bu yöndedir.
Sonuç olarak, koruma altına alınarak en az iki yıl bakanlık kuruluşlarında bakılan ve reşit olduğu tarihte bu kuruluşlarda kalmakta olan çocukların kamuya istihdamı mümkün olup, lise ve üstü öğrenim görenlerin memur kadrolarında istihdamı öngörüldüğünden bu konuda yapılacak başvuruların reddi üzerine açılacak idari dava ile memur olma yolu açılabilecektir.