KAYABAŞI

Müfettiş Raporlarına Karşı Dava Açılabilir Mi?

Müfettiş Raporlarına Karşı Dava Açılabilir Mi?
Müfettiş Raporlarına Karşı Dava Açılabilir Mi?

Kamu personeli hakkında yapılan inceleme/soruşturma sonucu kurum müfettişleri tarafından raporlar hazırlanmakta, bu raporlarda ilgili personel hakkında adli, idari ve mali teklifler getirilmekte, ayrıca disiplin cezası teklif edilebilmektedir.

İdari teklif ile genellikle idarecilik görevinin, müdürlük görevinin uhdesinden alınması yada görev yaptığı kurumda bir daha yönetsel görev verilmemesi şeklinde teklifler sunulmakta olup, bu teklif sonucu ilgili bir daha yönetici olarak atanamadığı gibi çoğu zaman görevde yükselme sınavı ile elde ettiği ünvanı elinden alınmaktadır.

Raporda getirilen teklif doğrultusunda tesis edilen disiplin cezası, görevden alma vb idari işlemlere karşı 2577 sayılı Kanuna göre iptal davası açılabileceği kuşkusuzdur. Ancak, iptal davasının açılmaması halinde  olumsuz teklif içeren müfettiş raporuna karşı dava açılıp açılmayacağı ve iptalinin istenilip istenilmeyeceği önem ar etmektedir.

Kural olarak; İdari yargı yerlerinde dava konusu edilen idari işlemlerin diğer unsurları ile birlikte kesin ve yürütülebilir bir işlem olması zorunludur. Kesin ve yürütülebilir bir işlem olmayan idari işlemlere karşı açılan davaların 2577 sayılı Kanunun 15/1/b bendi uyarınca reddine karar verilmektedir.

İlgili personel hakkında olumsuz teklif içeren müfettiş raporunun kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yargı merciilerince de tartışılmaktadır.

Hukuk aleminde idarenin değişiklik, yenilik doğuran irade açıklamaları şeklinde genel ifadesini bulan ""idari işlem"ler, Anayasal sınırlar içinde ""görev ve yetkileri" haiz olan idarenin yükümlülüklerini yerine getirme ve özellikle kamu hizmetlerini görebilmede sahip olduğu başlıca vasıtalardan biridir. Kişilerin hukuksal durumlarının, statülerinin belirlendiği idare hukuku alanında bu statülere giriş ve çıkış hep idari işlemler vasıtasıyla olmaktadır. 

Yasal bir tanımı olmayan, idari işlemin nitelikleri öğreti ve idari yargı kararlarıyla belirlenmektedir. Buna göre bir tasarruf veya kararın idari işlem sayılabilmesi için bunun bir kamu kurumunca ya da idare örgütü içinde yer alan bir idari makamca verilmiş olması ve idarenin idare hukuku alanında gördüğü idari faaliyetlerle ilgili bulunması gerekir. Diğer bir deyişle idarece kullanılan yetki ile serdedilen kamusal irade, etki ve sonuçlarını idare hukuku alanında göstermelidir.

İdari işlemlerin genel kabul görmüş temel nitelik ve özellikleri olarak tek yanlılık, kanunilik ve uygulanabilirlik olarak sıralanabilir.

İdari yargı yerinde iptal davası açılabilmesi için idari işlemin kesin ve yürütülebilir olması zorunludur. Kesin ve yürütülebilir bir işlem deyimi; işlemin tamamlanması için gerekli idari usul kuralları uygulanarak yetkili kamu görevlisi veya görevlileri tarafından imzalanan, bu durumu ile uygulamaya konulan ve kendi başına hukuki sonuçlar doğuran, idarenin tek taraflı ve buyurucu gücüne dayanan işlemleri ifade etmektedir.

İdari işlemin kesinliği; işlemin uygulanmaya hazır, tamam bir işlem olduğunu göstermektedir. İdari işlemin yürütülebilirlik özelliği ise; kamu gücü ve kudretinin üçüncü kişiler üzerinde, ayrıca bir başka işlemin varlığına gerek olmaksızın, doğrudan doğruya çeşitli hukuki sonuçlar doğurmak suretiyle etkisini gösterdiği işlemlerdir.

Danıştay 12. Dairesi, inceleme/soruşturma raporunun  olumsuz teklif içermesi halinde bu teklif uyarınca ilgilinin menfaatinin olumsuz etkilendiği kanaatine vararak raporların iptalinin talep edilebileceğine hükmetmiştir. 2004/4077 Esas sayılı kararda;

"Kamu görevini yürüten kişiler hakkında düzenlenen raporlarda getirilen teklifler bağlayıcıdır. Bu kişilerin yöneticilik görevine getirilmelerinde ya da bulundukları yöneticilik görevlerine devam edip edemeyecekleri ile ilgili raporda yer alan öneriler dikkate alınmak zorundadır.Yönetici olan bir kişinin müfettiş raporunda getirilen teklif doğrultusunda yöneticilik görevinden alınmasından sonra, bir daha yöneticilik görevi verilmeme teklifi yer almışsa, yeniden yöneticiliğe atanmaması konusunda yeni bir işlem tesisine ihtiyaç bulunmamaktadır.İdare, o kişinin hizmetine ihtiyaç duysa bile raporda yer alan teklifi dikkate alarak yönetici olarak atamayacaktır.Bu nedenle, hakkında düzenlenen bir müfettiş raporunda, "bir daha yöneticilik görevi verilmemek üzere görevden alınma" teklifi getirilen bir kişinin kamu görevini yürüttüğü sürece yöneticilik görevine getirilemeyeceği için getirilen teklif nedeniyle menfaati de doğrudan etkilenmektedir.

Uyuşmazlık konusu olayda, davacı hakkında getirilen teklif doğrultusunda görevinden alınmış ve ceza uygulanmıştır. Davacının kamu görevi süresince bir daha yöneticilik görevine getirilmesine yasal olanak yoktur.Ancak; idari yargı yerlerinin, getirilen teklifin, hukuka uygun olup olmadıkları yönünden inceleme yetkileri bulunmaktadır.Bu durumda, dava konusu işlemin hukuki sonuçları gözönüne alındığında, bu işlemin kesin ve yürütülebilir bir işlem olduğu ve dolayısıyla iptal davasına konu edilebileceği anlaşıldığından, idare mahkemesince davanın esasının incelenerek karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin kesin ve yürütülebilir bir işlem olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.  gerekçesine yer verilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Uygulamada, genellikle müfettiş raporu üzerine ilgili hakkında hem disiplin cezası tesis edilmekte hem de getirilen idari teklif uyarınca idarecilik görevinden alınmaktadır. İlgili bu işlemlerin tebliği üzerine dava açmakta olup, rapora karşı ayrıca dava açılmamaktadır. Ancak, rapor üzerine işlem tesis edilmediği hallerde yada daha sonra idari teklifin uygulanması halinde olumsuz teklif içeren raporun iptali için dava açılması gündeme gelebilecektir.


Av. Sadi KAYABAŞI

Paylaş:
Son Blog Yazıları
6 Ekim 2024 Pazar
2021 yılında 7318 sayılı Kanun ile Petrol Piyasası Kanunu’nun “idari yaptırımlar” başlıklı 20. maddesine eklenen (g) bendi üzerine petrol piyasası faaliyetleri ile VUK’ta düzenlenen vergi kaçakçılığı suçu arasında bağlantı kurulmuştur. İlgili düzenlemeye göre bazı vergi kaçakçılığı suçlarının işlend...
25 Eylül 2024 Çarşamba
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile 5434 sayılı Emekli SandığıKanunu'nun bazı maddeleri yürürlükten kaldırılmış, kamu tüzel kişiliğine sahip Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı, hiç bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanun'un yürürlük tarihi itibarıyla görevleri ile birlikte, 1. maddeye dayan...
23 Eylül 2024 Pazartesi
6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkında Kanun'un 37. maddesinde:"Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir./Hususi kanunlarındaödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göreyapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde öden...