5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86. maddesinin 2. fıkrasında; işverenin, işyeri sahiplerinin işyeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden yıl başından başlamak üzere on yıl süreyle, kamu idarelerinin otuz yıl süreyle, tasfiye ve iflâs idaresi memurlarının ise görevleri süresince, saklamak ve Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilen memurlarınca istenilmesi halinde onbeş gün içinde ibraz etmek zorunda olduğu belirtilmiş, anılan Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının e/1 bendinde ise; 86. maddesinin 2. fıkrasındaki yükümlülüğü Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep olmaksızın tam olarak yerine getirmeyen bilânço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlara aylık asgari ücretin oniki katı tutarında idari para cezası kesileceği düzenlenmiştir.
Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat" başlıklı 12. maddesinde; "Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir." hükmüne, "Hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat" başlıklı 13. maddesinde ise, "Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır." hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri ile işverenlere iş yeri ile ilgili defter, kayıt ve belgeleri saklama ve istendiğinde Kurumun inceleme elemanlarına 15 gün içinde tam olarak sunma yükümlülüğü getirilmiş ve bu kurala uymayan bilânço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlara asgari ücretin oniki katı tutarında idari para cezası kesilmesi öngörülmüştür.
Bu kapsamda, işverenin söz konusu yükümlülüğü tam olarak yerine getirmediğinden bahsedilebilmesi için öncelikle belge isteme yazısının 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin ortaya konulması gerekmektedir.
Belge istemine ilişkin yazının, 7201 Tebligat Kanunu'nun yukarıda aktarılan hükümleri uyarınca öncelikle şirket adına tebligatı almaya yetkili kişilere tebliğ edilmesi, bu kişiler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde bu hususun tebliğ evrakında belirtilmek suretiyle tebligatın orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılması gerekmekte olup, Tebligat Kanununa aykırı bir şekilde yapılan tebliğ üzerine para cezası tesis edilemeyeceği açıktır.
Nitekim, işyerinde sigortalı olarak çalışmayan ve başka bir nedenle işyerinde bulunan şahsa tebliğ edilen belge istem yazısı üzerine defter ve belge ibraz edilmediğinden bahisle verilen idari para cezasına karşı açtığımız davada Bursa 2. İdare Mahkemesince para cezasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararda;
"Bu durumda, davacı şirket bünyesinde sigortalılık kaydı bulunmayan, gerçekten şirket bünyesinde istihdam edilip edilmediği hususu ihtilaflı olan şahsın, bu hususlar açıklığa kavuşturulmaksızın, tüzel kişi adına tebligatı almaya yetkili memur veya müstahdem olması durumundan bahsedilemeyeceği açık olup, iş yerine ait defter, kayıt ve belgelerin mücbir sebep olmaksızın onbeş içinde ibraz edilmediğinden bahisle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 102. maddesinin 1. fıkrasının e/1 bendi uyarınca davacı şirkete 35.316,00 TL idari para cezası kesilmesine işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır." gerekçesine yer verilmektedir.
Sonuç olarak, belge istem yazısının 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin ortaya konulması gerekmekte olup, bu hususa dikkat edilmeden yazılan para cezaları yargı merciilerinden dönecektir.
Av. Sadi KAYABAŞI
Nilüfer Bursa
16.07.2023