KAYABAŞI

VAZİFE MALULLÜĞÜ STATÜSÜNÜN GERİ ALINMASI

VAZİFE MALULLÜĞÜ STATÜSÜNÜN GERİ ALINMASI
VAZİFE MALULLÜĞÜ STATÜSÜNÜN GERİ ALINMASI

“Vazife Malullüğü”, kamu görevlileri ile erbaş ve erlerin görevlerini yapmakta iken gerek görevlerinin çeşitli sebep ve tesiri ile gerekse işyerlerinde meydana gelen kazalar nedeniyle yürüttükleri görevleri yerine getiremeyecek derecede “malul” olmaları veya hayatlarını kaybetmeleri halinde haklarında uygulanacak hükümlerin belirlendiği bir statüdür. EGM personelinden de görevi başında yaralanan personelden  Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği uyarınca C, D ve E dilimi sağlık şartlarını taşıyanların vazife malulü sayılarak idari polis olmaya hak kazanmaktadır.  

Kamu görevlisinin görevini yapamayacak duruma gelip gelmediğinin belirlenmesinde ise ilgili tarafından yürütülen hizmetin niteliği ve çalışma koşulları önem taşıdığından, bu konuda kamu görevlisinin görev yaptığı kurumca çıkarılan özel bir düzenleme var ise bu düzenlemenin de dikkate alınması gerekmektedir.

5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 44. maddesinde, her ne sebep ve suretle olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar veya düçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamayacak duruma giren iştirakçilere malul denileceği ve haklarında bu Kanunun malullüğe ait hükümlerinin uygulanacağı, 45. maddesinde malullüğün, iştirakçilerin vazifelerini yaptıkları sırada vazifelerinden doğmuş olması halinde buna vazife malullüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malulü denileceği kurala bağlanmıştır.

Aynı Yasa'nın 50. maddesinde iştirakçilerin her çeşit malullüklerinin ve ihtisasa taalluk eden hastalıkların kurulusu tam olan hastanelerin sıhhi heyetlerinin raporu ile belirtileceği öngörülmüş, ayrıca bu tür hastanelerin bulunmadığı yerlerde raporların nasıl düzenleneceği de madde metninde belirtilmiş, 51. maddesinde ise vazife malullüklerinin vazifeden dogmus olduklarının raporla anlaşılamaması halinde bunların 45. maddedeki sebep ve Sartlar altında doğduğu ve 48. maddedeki hallerin de bulunmadığının tüzükte gösterilecek usul ve belgelere göre belirtileceği kural altına alınmıştır.

Son zamanlarda ise, daha önce vazife malulü olup, özlük haklarından da yararlanan kamu personelinin bu haklarının ellerinden alındığı ve ödenen maaşların geri istenildiği sıkça görülmektedir. 

İdari yargı merciilerince vazife malullüğünün iptali konusunda  "davacının, gerçek dışı beyanı ve hilesinin söz konusu olmadığı gibi, idarenin işlemin dayanağı mevzuat kurallarını uygularken açık hataya düştüğünden de söz edilemeyeceğinden, davacının fiilen emekliye sevki sonucu (statüsünün de değiştiği dikkate alındığında) hukuka uygun olarak elde ettiği bu hakkın, kazanılmış hak ve idari istikrar ilkesi uyarınca korunması gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemin iptaline" şeklinde kararlar verilmekte iken, Danıştay 11. Daire içtihatları ile davacıların sağlık durumları hakkında yeni rapor aldırılarak vazife malullüğü durumunun devam edip etmediğinin tespiti gerektiğine karar verilmektedir.

Özellikle emniyet personeli için C, D ve E dilimi rapor ile vazife malullüğüne hak kazanılırken, aradan geçen süre zarfında davacıların iyileşmesi halinde SGK Başkanlığı tarafından bu hakkın ve kazanılmış statünün iptal edildiği durumlara rastlanmaktadır. Çoğu zaman SGK tarafından herhangi bir tebligat da yapılmadan, doğrudan ödenen maaşın kesilmesi yada geri alınması yada banka hesaplarına bloke konulması şeklinde duruma muttali olunduğundan dava açma süresi konusunda da sıkıntılar yaşanabilmektedir.

Şüphesiz, vazife malullüğü hakkının geri alınması yada iptali sözkonusu ise, bu duruma neden olan sağlık sorunlarının devamı halinde idare mahkemesine dava açarak bu hakkı yargı kararı ile devam ettirmek mümkündür. Yukarıda bahsedildiği üzere sağlık şartları konusunda özellikle emniyet personeli için C, D ve E dilimi raporu bulunanların bu haktan yararlanmaya devam edecekleri kuşkusuzdur.

Danıştay 11. Dairesinin 2014/958 sayılı kararında da bu hususa vurgu yapılmış olup, kararda ;

"Bu durumda, davacının vazife malulü olup olmadığının belirlenebilmesi için hangi sağlık dilimine girdiğinin tespiti gerekmekte olup, İdare Mahkemesince bu yolda bir inceleme yapılmaksızın, başka bir ifade ile davacının rahatsızlığının hangi sağlık dilimine girdiği belirlenmeksizin verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır." denilerek vazife malullüğü durumunun devamı için sağlık dilimi tespitinin gerekliliği üzerine durulmuştur.

Sonuç olarak, kamu görevlilerinin  görevlerini yapmakta iken meydana gelen kazalar nedeniyle yürüttükleri görevleri yerine getiremeyecek derecede “malul” olmaları halinde vazife malullüğü müessesesi devreye girecek ise de, daha sonra sağlık şartlarında düzelme olması halinde bu hakkın geri alınabileceği ne kadar olağan ise, sağlık durumunda düzelme olmaması ve malul olma durumunun devamı halinde dava açarak bu statünün devamının sağlanması da olanaklıdır. İdari yargı içtihatları uyarınca uyuşmazlığı özü alınacak sağlık kurulu raporları ile belirleneceğinden, dava süreci yada öncesinde  C,D ve E dilimine ilişkin rapor alınması halinde vazife malullüğü statüsünün devamına karar verilebilecektir. 

Paylaş:
Son Blog Yazıları
25 Eylül 2024 Çarşamba
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile 5434 sayılı Emekli SandığıKanunu'nun bazı maddeleri yürürlükten kaldırılmış, kamu tüzel kişiliğine sahip Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı, hiç bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanun'un yürürlük tarihi itibarıyla görevleri ile birlikte, 1. maddeye dayan...
23 Eylül 2024 Pazartesi
6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usülü Hakkında Kanun'un 37. maddesinde:"Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir./Hususi kanunlarındaödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göreyapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde öden...
16 Eylül 2024 Pazartesi
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 3-e bendinde: "Katılımcı: OSB’lerde, bir işletmeninkurulması için parsel tahsisi veya satışı yapılanlar ile maliki bulunduğu parselde üretimde bulunan veyabulunmayı taahhüt eden ve bu Kanunun amacına uygun faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişi ile f...