Sözleşmeli personel olarak atanıp görevine devam ederken bitirilen öğrenim durumu itibariyle ünvan değişikliği suretiyle yeninden tercih yapılması halinde, ilk atanılan kurum tarafından genellikle muvafakat verilmeyerek ünvan değişikliğine engel olunmaktadır. Muvafakat verilmeme yada atanmamaya sebep olarak da Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'da yer alan bir yıllık süre sebep gösterilmekte ise de, bu idari tasarrufun hukuki olmadığı ortadadır.
Anayasa'nın "Kanun önünde eşitlik" başlıklı 10. maddesi, 1. fıkrasında; "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetmeksizin kanun önünde eşittir." hükmü, aynı maddenin 5. fıkrasında; "Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar." hükmü, "Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması" başlıklı 13. maddesinde; "Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz." hükmü, "Çalışma ve sözleşme hürriyeti" başlıklı 48. maddesinde; "Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiptir." hükmü, "Çalışma hakkı ve ödevi" başlıklı 49. maddesinde; "Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyelerini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır." hükmü, "Kamu hizmetlerine girme hakkı" başlıklı 70. maddesinde; "Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez." hükmü, 128/2. maddesinde ise; "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır." hükmü yer almıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesinde sözleşmeli personel; "Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Cumhurbaşkanınca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde, ihdas edilen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir." şeklinde tanımlanmış, sözleşmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler, pozisyon unvan ve nitelikleri, sözleşme hükümlerine uyulmaması hallerindeki müeyyideler, sözleşme fesih halleri, pozisyonların iptali, istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usullerinin Cumhurbaşkanınca belirleneceği öngörülmüştür.
Aynı Kanun'un 48. maddesinde Devlet memurluğuna alınacaklarda aranan genel ve özel şartlar düzenlenmiş, 48/B-2 maddesinde "Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak." koşuluna yer verilmiştir.
06/06/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın Ek 1. maddesi, 3. ve 4. fıkralarında; "Sözleşmeli personelin, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmesinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi içinde sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kamu kurum ve kuruluşlarının sözleşmeli personel pozisyonlarında yeniden istihdam edilemez.
Sözleşmesini;
a) Kısmi zamanlı veya proje süresi ile sınırlı çalışanlardan,
b) Öğrenim durumu itibariyle ihraz edilen ve ekli 4 sayılı cetvelde yer alan unvanlara ilişkin pozisyonlara ek 4 üncü madde çerçevesinde atanmak suretiyle unvan değişikliği yapanlardan,
c) Eş veya sağlık durumu nedeniyle yer değişikliği talebinde bulunmakla beraber; geçiş yapacağı hizmet birimi bulunmaması, birim bulunmakla beraber o birimde aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunmaması veya en az bir yıllık fiili çalışma şartını karşılayamaması nedenlerinden herhangi birine bağlı olarak, Ek 3 üncü maddenin (b) veya (c) bendi hükmü kendilerine uygulanamayanlardan,
tek taraflı feshedenler, bir yıllık süre şartına tabi tutulmadan yeniden istihdam edilebilirler." hükmü yer almıştır.
Usul ve esaslara göre öğrenim durumu itibariyle ihraz edilen ve 4 sayılı cetvelde yer alan unvanlara ilişkin pozisyonlara atanmak suretiyle unvan değişikliği yapanlar için bir yıllık süre engel olmayacak iken, birçok kurumun hem muvafakat vermemek hem de atamaya engel olmak için bir yıllık süreyi mazeret olarak kullandığı görülmektedir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun hukuk fakültesi mezunu olup; muhtelif icra dairelerinde icra müdür yardımcısı olarak görev yapan ve "avukat" kadrosuna naklen tayinleri için muvafakat verilmeyen davacılar tarafından açılan davalarda Bölge İdare Mahkemeleri kararları arasındaki aykırılığın giderilmesi istemi hakkında verdiği kararda ;
"Uyuşmazlık konusu olaylara bakıldığında, davalı Adalet Bakanlığı tarafından, davacının hizmetine ihtiyaç duyulması ve kadro durumu gerekçe gösterilerek hukuk fakültesi mezunu olan davacıların, "avukat" kadrosuna atanmalarına muvafakat verilmediği anlaşılmakta ise de; kamu hizmetinin bütünlüğü ve devamlılığı ilkesi gereğince, kamu görevlilerinin özel koşullarına göre verimliliklerinin en yüksek düzeyde olduğu ve hizmetinden en verimli şekilde yararlanılacak durumda çalıştırılmalarının kamu yararına daha uygun olduğu gibi, davacıların öğrenim ve eğitim durumlarına uygun olan kurumda ve pozisyonda çalışmalarının maddi ve manevi varlıklarının gelişmesine olumlu katkı sağlayacağı ve bu suretle kamu hizmetinden beklenen yararın artacağında da kuşku bulunmamaktadır.
Ayrıca, bu durumun kamu hizmetinden beklenen faydayı da arttıracağı göz önüne alındığında, davacıların "avukat" kadrosuna atanma istemlerine muvafakat verilmemesine ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır." denilerek muvafakat verilmesi yönünden kesin içtihat oluşturulmuştur.
Adliyede sözleşmeli mübaşir olarak görev yapmakta iken ormancılık ve orman ürünleri programından mezun olduğu için orman muhafaza memurluğu ünvanına tercihte bulunan ve ataması yapılmayan müvekkilimiz için açılan davada samsun Bölge İdare Mahkemesi 1. İdare Dava Dairesince (2021/39) ;
"Uyuşmazlık konusu olayda, davacının başvurusu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından oluşturulan Komisyon tarafından yapılan değerlendirmede, davacının başka bir kurumda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi hükümlerine göre çalışmakta iken Orman Muhafaza Memuru olarak geçiş yapmak istediği, ancak Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların Ek-1 maddesi kapsamında 1 yıl bekleme süresine tabi olduğu değerlendirilerek 23/03/2020 tarihli kararı ile başvurusunun uygun görülmediğine karar verilmesi üzerine dava konusu işlem tesis edilmişse de başvuru tarihi itibariyle .... Cumhuriyet Başsavcılığı emrinde sözleşmeli statüde istihdam edilen davacının 26/02/2018 tarihinde ormancılık ve orman ürünleri programından mezun olduğu ve öğrenim durumu itibariyle ihraz ettiği ve 06/06/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın 4 sayılı Cetvelde yer alan unvanlara ilişkin pozisyonlar arasında yer verilen orman muhafaza memuru kadrosuna atanmaya hak kazandığı dikkate alındığında davacının bir yıllık süre şartına tabi tutulmadan yeniden istihdam edilmesi gerekirken atanma başvurusunun reddedildiği görülmektedir.
Bu durumda, Ormancılık ve Orman Ürünleri mezunu olan davacının öğrenim durumu itibariyle ihraz ettiği ve 06/06/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın 4 sayılı Cetvelde yer alan unvanlara ilişkin pozisyonlar arasında yer verilen orman muhafaza memuru kadrosunda bir yıllık süre şartına tabi tutulmadan istihdam edilmesi gerekirken öğrenim durumu dikkate alınmadan tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yönünde verilen istinafa konu kararda ise hukuki isabet bulunmamaktadır." gerekçesiyle işlemin İPTALİNE karar verilmiştir.
Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'da sözleşme devam ederken kurumlarınca sözleşmesinin feshedilmesi veya personelin sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kamu kurum ve kuruluşlarının sözleşmeli personel pozisyonlarında yeniden istihdam edilemeyeceği kural olarak düzenlenmiş ise de, öğrenim durumu itibariyle ünvan değişikliği suretiyle yeniden atanılması mümkün olduğundan bir yıllık süre şartı yeniden atamaya engel olmayacaktır.