2985 sayılı Toplu Konut Kanunu'nun "amaç ve kapsam" başlıklı 1.maddesinde "Konut ihtiyacının karşılanması konut inşaatını yapanların tabi olacağı usul ve esasların düzenlenmesi, memleket şart ve malzemelerine uygun endüstriyel inşaat teknikleri ile araç ve gereçlerin geliştirilmesi ve Devletin yapacağı desteklemeler (..) bu Kanun hükümlerine tabidir." hükmüne yer verildikten sonra Toplu Konut İdaresinin kaynaklarının hangi amaçlar için kullanılacağına ilişkin hükümlerin yer aldığı 2.maddesinin (d) bendinde "İş ve istihdam yaratmak üzere esnaf ve sanatkarlara ait işyerleri ve küçük sanayi teşebbüslerinin kredi yoluyla desteklenmesi." hükmü yer almış, 4.maddesinde de" Başkanlık, gecekondu dönüşüm projesi uygulayacağı alanlarda veya mülkiyeti kendisine ait arsa ve arazilerde veya valiliklerce toplu konut iskan sahası olarak belirlenen alanlarda çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde her tür ve ölçekteki planlar ile imar planlarını yapmaya, yaptırmaya ve tadil etmeye yetkilidir. Bu planlar; büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan alanlar için büyükşehir belediye meclisi tarafından, il ve ilçe belediye sınırları ile mücavir alanları içerisinde kalan alanlar için ilgili belediye meclisleri tarafından, beldelerde ve diğer yerlerde ilgili valilik tarafından, planların belediyelere veya valiliğe intikal ettiği tarihten itibaren üç ay içerisinde aynen veya değiştirilerek onaylanır. Belediyeler ve valilik tarafından üç ay içerisinde onaylanmayan planlar Başkanlık tarafından re'sen onaylanır. Belediyeler, valilik veya Başkanlık tarafından onaylanan bu planlar; askı, ilan ve itiraza dair kararlar da dahil olmak üzere 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre belediyeler ve ilgili kamu kurumları tarafından yapılacak tüm işlemler Başkanlık tarafından re'sen yapılmak suretiyle yürürlüğe konur. Başkanlık kanundaki görevleri çerçevesinde gerçek ve tüzel kişilere ait arazi ve arsaları ve bunların içerisinde veya üzerinde bulunan her türlü eklenti ve yapıları kamulaştırmaya yetkilidir. Başkanlık tarafından yapılacak kamulaştırmalar, 4.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskân projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır." hükmüne yer verilerek, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın belirtilen durum ve koşullarda olmak kaydıyla ve sınırları yine maddede belirtilmek suretiyle imar planı ve kamulaştırma yapma yetkisini haiz olduğu belirtilmiştir.
Diğer yandan; 1164 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun'un 1.maddesinde "Bu Kanunun amacı; arsaların aşırı fiyat artışlarını önlemek üzere tanzim alış ve satışı yapmak; konut, sanayi, eğitim, sağlık ve turizm yatırımları ve kamu tesisleri için arazi ve arsa sağlamaktır. Bu Kanunda yazılı görevler Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülür. Bu Kanunda, diğer kanunlarda ve ilgili mevzuatta Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne yapılan atıflar Toplu Konut İdaresi Başkanlığına yapılmış sayılır." hükmüne; 9.maddesinde ise " Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü; konut, sanayi, eğitim, sağlık ve turizm yatırımları ile kamu tesisleri için gerçek ve tüzel kişilere ait arazi ve arsaları ve bunlar içerisinde veya üzerinde bulunan muhdesatı Bakan onayı ile kamulaştırmaya yetkilidir." hükmüne yer verilmiş olup; anılan hükümler ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın sanayi alanı projelerinin gerçekleştirilmesi için kamulaştırma yapma yetkisini haiz olduğu görülmekte ise de; yine bu yetkinin mutlak ve sınırsız olmadığı, mevzuata, kamu yararına, şehircilik ilkeleri ile planlama esaslarına uygun olarak hazırlanıp onaylanan imar planlarında sanayi alanlarına ayrılan yerlerde bu projelerin gerçekleştirilebileceği açıktır. Aksi yöndeki yorum ise Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın herhangi bir alanda, her türlü projeyi hiçbir sınırlamaya yer olmaksızın gerçekleştirebileceği ve anılan idarenin işlemlerinin yasalar ile yargı denetimi dışına çıkarıldığı sonucunu doğurur ki, bunun da hukuk devleti ilkesine ve Anayasal güvence altındaki mülkiyet hakkına aykırı olduğu tartışmasızdır.
İdari yargı mercileri ve Danıştay TOKİ tarafından yapılan kamulaştırma işlemlerinin de Kamulaştırma Kanunu uyarınca kamu yararı kararına yada imar planına dayalı olarak yapılması gerektiğini özellikle aramakta, kamulaştırma dayanağı kamu yararı kararı tada imar planı yoksa kamulaştırma kararını iptal etmektedir. TOKİ tarafından uygulamaya konulan Niğde Kale Mahallesi kentsel dönüşüm projesi için alınan acele kamulaştırma kararına ilişkin açılan davada Danıştay 6. Dairesi;
“Uyuşmazlığa konu taşınmazın acele kamulaştırılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı kararının 29/01/2021 tarihinde tesis edildiği, davalı idareler tarafından dairemizce verilen ara kararlarına sunulan cevaplarda, acele kamulaştırmanın dayanağı onaylı projesi ve kamu yararı kararına ilişkin bilgi ve belge sunulmadığı, acele kamulaştırma işleminin dayanağı olarak sunulan imar planının ise dava konusu işlemin tesis edildiği tarihten sonra Kayseri Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 29. 07. 2021 tarihinde uygun bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, dava konusu işlemden sonra Kayseri Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından uygun bulunan koruma amaçlı imar planının dava konusu acele kamulaştırmanın dayanağı olamayacağı, davalı idareler tarafından da acele kamulaştırmanın dayanağı onaylı projesi ve kamu yararı kararına ilişkin bilgi ve belge sunulmadığı açık olduğundan, dava konusu acele kamulaştırma işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı, uygulanması halinde giderilmesi güç veya imkânsız zararların doğmasına yol açacağı sonucuna ulaşılmıştır”
gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı vermiştir.
Anayasa Mahkemesi de bireysel başvuru (2019/1255) dosyasında aynı gerekçöe ile ihlal kararı vermiştir. Kararda;
43. Somut olayda kamulaştırma işleminin tesis edildiği tarihte 2942 sayılı Kanun'un 6. maddesince zorunlu kılınan kamu yararı kararının veya uygulama imar planının bulunmadığı ihtilafsız olduğuna göre kamulaştırma işleminin hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşılmıştır.
...
60. Sonuç olarak başvurucunun taşınmazlarının kısmen yol, kısmen sanayi alanı olarak tahsis edilmesinde kamu yararı bulunup bulunmadığını, kamulaştırma sürecinin kesinleşmesinden önce yargısal mercilere denetlettirememesi sebebiyle Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı ile bağlantılı olarak Anayasa'nın 40. maddesinde düzenlenen etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir." şeklindeki cümleler ile kamu yararı kararı yada imar planı olmaksızın TOKİ tarafından yapılan kamulaştırmayı hukuka aykırı bulmuştur.
Sonuç olarak, 2985 sayılı Kanun ve 1165 sayılı Kanun TOKİ Başkanlığına kamulaştırma yetkisi vermekte ise de, bu kamulaştırmanın da 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda belirtilen usulde yapılması gerektiği, özellikle kamu yararı kararı yada onaylı imar planı/projesine dayalı olmayan kamulaştırma/acele kamulaştırma kararlarının idari yargı mercilerince iptal edileceği, TOKİ Başkanlığına tanınan bir ayrıcalık bulunmadığı gibi usulüne uygun yapılmayan kamulaştırmaların iptal edileceğini vurgulamak gerekmektedir.
Av. Sadi KAYABAŞI