KAYABAŞI

Vergi Suçu Nedeniyle Devredilemeyen Akaryakıt Ruhsatlarına İlişkin AYM Kararı hk

Vergi Suçu Nedeniyle Devredilemeyen Akaryakıt Ruhsatlarına İlişkin AYM Kararı hk
Vergi Suçu Nedeniyle Devredilemeyen Akaryakıt Ruhsatlarına İlişkin AYM Kararı hk

2021 yılında 7318 sayılı Kanun ile Petrol Piyasası Kanunu’nun “idari yaptırımlar” başlıklı 20. maddesine eklenen (g) bendi üzerine petrol piyasası faaliyetleri ile VUK’ta düzenlenen vergi kaçakçılığı suçu arasında bağlantı kurulmuştur. İlgili düzenlemeye göre bazı vergi kaçakçılığı suçlarının işlendiğinin tespiti üzerine EPDK’ye yapılan bildirimle petrol piyasasına ilişkin faaliyetler durdurulmaktadır. Bununla birlikte gene bu bende bağlı olarak vergi kaçakçılığı suçunun soruşturma ve kovuşturma evrelerine göre durdurulan faaliyetlerin ve lisansın iptal edilmesi mümkün olabilmektedir.

Maddenin (g) bendi iki kez Anayasa Mahkemesi önüne gelmiş, her ikisi kararda da bazı cümlelerin iptaline karar verilmiştir. 

İlgili fıkraya göre; “Bu Kanuna göre lisansa tabi faaliyetler ile ilgili olarak, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359. maddesinin (a) ve (b) fıkraları kapsamında; muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme veya bu belgeleri kullanma, belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleme veya bu belgeleri kullanma suçları ile aynı maddenin (ç) fıkrasında yazılı suçların işlendiğinin anılan Kanunun 367. maddesi uyarınca Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi ile birlikte durum, Kuruma da iletilir ve Kurum tarafından her türlü tesiste (rafineri hariç) lisansa tabi tüm faaliyetler kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar geçici olarak durdurulur ve bu süre içinde söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez. Kesinleşmiş mahkeme kararına göre lisans sahiplerinin lisansı iptal edilir. Bu fıkra kapsamında kalan fiillere ilişkin olarak verilen idari para cezaları ödenmediği müddetçe lisansa konu tesis için lisans verilmez. Bu fıkra kapsamındaki suçlara ilişkin vergi incelemesi sonuçlanıncaya kadar söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez.”

Maddeden anlaşılacağı üzere, bazı vergi kaçakçılığı suçu fiillerinin işlenmesi halinde lisansa tabi tüm faaliyetler durdurulmakta; soruşturma veya kovuşturma neticesine göre askıya alınan lisanslar serbest bırakılmakta ya da iptal edilmektedir. 

Fıkrada yer alan "Bu fıkra kapsamındaki suçlara ilişkin vergi incelemesi sonuçlanıncaya kadar söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez.” cümlesi Anayasa Mahkemesinin 27.06.2024 gün ve e.2023/136, K.2024/127 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Yüksek Mahkeme gerekçede;

" ...

9.Kural, petrol piyasası faaliyetlerinin icra edildiği tesisi işleten kişi hakkında vergi kaçakçılığına ilişkin olarak başlatılan inceleme sonuçlanıncaya kadar aynı tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye lisans verilmeyeceğini öngörmek suretiyle söz konusu tesisin petrol piyasası faaliyetlerinde kullanılmasını bir süreliğine kısıtladığından teşebbüs özgürlüğüne yönelik bir sınırlama getirmektedir.

...

15. Kuralla, vergi incelemesinin sağlıklı bir biçimde yürütülmesi suretiyle vergi kaybının ve suç işlenmesinin önlenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır. Vergi kaybının ve suç işlenmesinin önlenmesinin Anayasa’nın 48. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen sosyal amaçlar kapsamında değerlendirilebileceği açıktır. Bu itibarla kuralla teşebbüs özgürlüğüne müdahalede bulunulmasının anayasal açıdan meşru bir amaca dayandığı sonucuna ulaşılmıştır. Ancak sınırlamanın meşru bir amacının bulunması yeterli olmayıp ölçülü olması da gerekmektedir.

...

9. Öte yandan sınırlamanın orantılı olup olmadığı da ortaya konulmalıdır. Kural uyarınca aynı tesiste başka bir gerçek veya tüzel kişiye lisans verilmemesi tedbirinin vergi incelemesi sonuçlanıncaya kadar kategorik olarak devam etmesi öngörülmektedir. 5015 sayılı Kanun’da kuralla öngörülen tedbirin vergi incelemesi aşamasında gözden geçirilmesine imkân tanıyan bir düzenleme bulunmamaktadır. Diğer bir ifadeyle vergi incelemesi aşamasında değişen şartlara göre anılan tedbirin devam etmesinin gerekli olup olmadığı yönünde yetkili makamlara bir değerlendirme yapma imkânı tanınmadığı gibi tedbire muhatap olan taraflara da tedbirin gözden geçirilmesi hususunda talepte bulunma hakkı sağlanmamaktadır.


20. Bu itibarla kuralın kişilere aşırı bir külfet yüklediği, kamu zararının önlenmesi yönündekindeki amaç ile teşebbüs özgürlüğüne getirilen sınırlama arasındaki makul dengenin bozulmasına neden olduğu anlaşılmaktadır (Benzer yöndeki karar için bkz. AYM, E.2023/35, K.2023/163, 28/9/2023, §§ 25,26).

21. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 13. ve 48. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir" cümlelerine yer verilmektedir.

Yüksek Mahkemece  "vergi incelemesi sonuçlanıncaya kadar söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez." kuralını iptal etmiş olup, aynı maddede yer alan "Kurum tarafından her türlü tesiste (rafineri hariç) lisansa tabi tüm faaliyetler kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar geçici olarak durdurulur ve bu süre içinde söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez." cümlesi de daha önce AYM’nin 28.09.2023 tarihli ve E. 2023/35, K. 2023/163 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

AYM’nin iptal kararında özet olarak kuralın, ölçüsüz bir sınırlamaya sebep olduğunu vurgulamıştır. AYM, iptal edilen düzenlemenin lisans sahiplerine ağır bir külfet yüklediğini ve soruşturma ile kovuşturma aşamasında yeni ortaya çıkan durumlara göre tedbirin tekrar değerlendirilmesine imkan tanıyan güvenceleri içermediğini vurgulamıştır.

Uygulamada çoğu zaman dağıtıcı şirketler hakkında düzenlenmiş vergi tekniği raporu ve rapor doğrultusunda yapılan savcılık nezdindeki suç duyuruları ile vergi dairesince tarh edilen cezalı vergi tarhiyatlarının yargı nezdinde dava konusu yapılıp yapılmadığı tespit edilmeden işlem tesis edildiği gibi birçok kez konuyla ilgili akaryakıt tesisi işleten şirkete bir vergi cezası yahut vergi ihbarı tebliğ edilmemektedir. Akaryakıt tesisi işleten şirketler ilgili vergi inceleme, vergi suçu raporları, savcılık ihbarları EPDK tarafından akaryakıt istasyonunun mühürlenmesi ile öğrenmektedir. Dolayısıyla şirketin ne ile suçlandığı, hangi belgeler dayanak gösterilerek işlem tesis edildiği bilinmeden istasyonun faaliyetinin durdurulması yaptırımı ile yüzleşmesi söz konusu olmaktadır. 

VUK 359 madde kapsamında düzenlenen Veri Tekniği Raporu, Vergi İnceleme Raporu ve Vergi Suçu Raporu gibi raporlar  gerek hukuksal anlamda gerekse vergi kanunları kapsamında kesin yargı ifade etmeyen raporlardır. Yargıya taşınmış veya taşınacak bir olayda, kesin hüküm ifade etmeyen ve iddia hükmündeki değerlendirmelerin esas alınarak EPDK’nın ticari faaliyeti tümüyle engelleyici kapatma işlemi uygulaması adil yargılanma hakkı, masumiyet karinesi, hukuk devleti ilkesi yönünden Anayasal hak ihlali teşkil etmektedir.

Adalet Bakanlığı verilerine göre açılan yüz vergi davasının kazanılma oranı %90 ve üzerindedir. Bu da göstermektedir ki, maliye idaresince hazırlanan raporların birçoğu hukuka aykırı olup, bu raporlar uyarınca tesis edilen işlemler hukuka aykırıdır. Rakamlar bu kadar ortada iken vergi raporları ile ticari faaliyet son vermek adil değildir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra maddede yeni bir düzenleme yapılması gerektiği ortaya çıkmıştır.


Av. Sadi KAYABAŞI

Paylaş:
Son Blog Yazıları
18 Kasım 2024 Pazartesi
6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 54. maddesinde; ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının cebren tahsil olunacağı, 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olu...
15 Kasım 2024 Cuma
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10'uncu maddesinde; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenl...
14 Kasım 2024 Perşembe
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararıamacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolü'nün "Mülkiyetin korunması...